Bogdanov, 20.yüzyılda yaşamış olan hem devrimciliği hem de bilim adamlığıyla ünlü bir Rus. Ancak onun pek de bilinmeyen bir yanı daha var. Döneminin çok ötesine uzanan zamanlara dair yazan bir bilim-kurgu yazarı.
Kızılyıldız adlı eser 1908 yılında yazılmış. 20.yüzyılın daha henüz başlarında yazılan eser uzak görüşlülüğü, mantıklılığı ve bilimselliğiyle beni derinden etkiledi. Bogdanov’un romandaki kahramanı Leonid çağdaşlarının aksine bir Süpermen değil. Sıradan birisi, günlük hayatta karşılaşabileceğimiz, hataları, öfkeleri, sevdalarıyla gerçek birisi. Başından geçen olağanüstü macera da Bogdanov’un anlatımıyla oldukça gerçekçi şekilde işlenmiş. Son yıllarda moda olan Hollywood roman ve filmlerindeki mantıksızlıklarının yanında son derece gerçekçi bile denebilir.
Bogdanov romanda dünyamızda yaşananların gezegenimize özgü yanlarını diğer bir gezegende yaşanabilecek olanlarla karşılaştırarak bize son derece doğal gelen olayları sorgulamamızı sağlayarak dehasını gözler önüne sermiş. Özellikle toplumsal-ekonomik yapı ve sosyal sınıfılar arasındaki mücadeleler başarılı bir şekilde değerlendirilmiş, geleceğe dair projeksiyonlarda bulunmuştur.
Romandaki en temel bilimsel olaylar olarak değerlendirilebilecek olan uzay uçuşu, gezegenlerin yapısı, hayatın kaynakları ve devam ettirilebilmesinin önündeki engeller o dönem bilimsel gelişmelerinin ötesine geçerek doğru şekilde öngörülmüş. Bu açıdan bakıldığında yazarın günümüzdeki bilimsel gelişmeleri bir şekilde önceden tahmin etmiş olması da takdir edilmesi gereken bir durum.
Eseri Rusçadan çevirenlere ve yayımlayanlara çok teşekkürler, önemli bir yayın daha dilimize kazandırılmış oldu. Hayatını kendi üzerinde yaptığı bir bilimsel deney sırasında kaybeden Bogdanov’un anısına saygılarımı sunuyorum.