Geleneğin Direnişi Hakkındaki Yorumlar

Özellikle edebiyat, mimarî, musîki ve tasavvuf üzerinden Türk modernleşmesinin farklı bir cepheden okunuşu...

Zevkle okuduğum bu kitapta bir toplumun batılılaşma karşısında kendi öz varlığını, gelenklerini koruma çabalarını nasıl sürdürdüğü anlatılıyor. Geleneklerin, batılılaşma ve dejenarasyon karşısında ayakta tutulması için yapılmış bir çok ilginç müdahele, şaşırtıcı ve heyecan verici olaylar bu kitapta yer alıyor. Toplumumuzun batılılaşma sevdası uğruna hayatında yer verdiği birçok değişim ve bu değişime karşı halen geleneklerini yaşatmaya çalışan farklı bir kesim..."Batılılaşma" ile "kalkınacak reformları hayata geçirme" arasındaki ayrımı yapamayan bireylere, farklı bir yorumla yaklaşılıyor. Geleneğimizin sinsi sinsi bizi terk etmeye başladığı günümüzde, bu kitap size bazı değerlerimizi tekrar hatırlatacaktır. Okurseverlere kesinlikle tavsiye ederim.

En köklü oluşumların gücünü kendinden önceki birikimlerden aldığını gösteren bu kitap, yeni edebiyatımıza bu yönden bakan sosyolojik bir edebiyat tarihi çalışması olarak öne çıkıyor. Beşir Ayvazoğlu'nun bu değerli kitabının çok iyi okunması ve günümüzde niçin nitelikli edebiyat ürünleri veremediğimizin iyi sorgulanması gerektiğini düşünüyorum.

devrimlerle izleri ne kadar silinmeye çalışılsa da artık genlerimize işlemiş olan islami/doğu kültürünün millet hayatımızın her cephesinde karşımızda olduğunu -deyim yerinde ise- delilleriyle ispat eden bir kitap. bir başucu kitabı, tekrar tekar okuyacaksınız, şiddetle tavsiye ediyorum....

Gelenek direnir mi hiç demeyin, direnir hemde öyle bi direnir öyle bi korur kendini...Siz bile şaşırırsınız, okuyun şaşırın...

Beşir Ayvazoğlu'nu ilk defa bu kitabı ile tanıdım. Bakış açısı, üslubu, bilgisi, muhafazakar yapıda bir yazar olmasına karşın olayları ele alışındaki incelik, batı uygarlığına dair önyargısız merak ve ilgisi beni kendine hayran bıraktı. Bir nokta hariç. Kitabında Halikarnas Balıkçısı hakkındaki yargıları, kitabın genel havasına paralel değil. O konuda tarafsızlığını koruyamamış ve düşmanca bir tavır almış. Hatta dekikodu mahiyetinde, doğrulanması mümkün olmayan bilgilere de yer vererek belden aşağıya vuruyor. Geleneğin direnişinde 1000 yıllık islam geleneğinin Cumhuriyetin ilk yıllarında geri plana itilişini pek haklı olarak eleştiriyor ama onun öncesinde 10.000 yıllık ilkçağ tarihinin günümüze hiç bir etkisi olamayacağı gibi bir görüşe saplanmaktan kurtulamıyor. Bu gerekçelerle kendisini eleştiriyorum. Ama kitap eski bir kitap, yazarın son zamanlardaki söylemlerinden bu konuda görüşlerinde değişiklikler olduğunu mutlulukla seziyorum. Çok ciddi ve değerli bir araştıcı ve kullandığı metodu beğeniyorum.

Yazar medeniyetimizin köklerini ve geçmişten günümüze olan birikimini çarpıcı tespitlerlerle aktarırken, gerilemenin sebeblerini de objektif olarak eleştirmekte.Özellikle sanat ve mimariye ilişkin birincil kaynaklardan yapılmış olan alıntılarla çok zengin bir hazine.Bugün itibariyle batı karşısında ki komplekslerimizin kaynağını ve çözümünü merak edenlere tavsiye olunur.

Beşir Ayvazoğlu bu kitabında doğu batı çekişmesini bir bakıma gelenek ve modernite çatışmasını somut deliller gölgesinde ele almış. Ben hep ah keşke Ayvazoğlu akademisyen olsaydı diyorum ama iyi ki akademisyenliği tercih etmemiş çünkü akademik bir yazar olsaydı bu kadar net ve kuralsız olamazdı ve bizde bu kadar istifade edemezdik ...

Beşir Ayvazoğlu bu kitabında batı medeniyetiyle karşılaşmamızı ve bu karşılaşma sonucunda doğan kültür ve medeniyet krizini ele almış. Toplumda aydın sıfatını taşıyan kişilerin özelliklerinin, kendi aralarında yaşadıkları çatışmaların ve başka bir çok konunun anlatıldığı bu kitap gerçekten okunması gereken bir eser. Günümüzde yaşadığımız bir çok sorunun çıkış noktalarını bu kitapta bulabilirsiniz. Mutlaka okuyun.