Amak-ı Hayal'i okumaya başlarken sıradan bir kitap okumadığınızı aklınızdan hiç çıkarmayın.
"Hayalin derinliklerine yolculuk" demek zaten yeterince açıklayıcı kapakta da yazdığı üzere. Fakat sayfalar arasında hayallere dalarken bazen, ne oluyor yahu, bu da nereden çıktı, demeniz mümkün. Bazen de "ahh Aynalı Baba nerdesin, bir gel de kahvemizi içip sohbetin dibine vuralım" demeniz :).
Çoğu "hayal"in sonundaki alt notlar aşırı uzatılmış ve okuyucuya düşünecek bir şey kalmamış dedirtebilir. Fakat ben tam da bu sebeple Kaknüs Yayınlarını tercih ettim. Zira notlar da eser kadar kıymetli.
Efendim velhasıl bu Türk klasiği raflarınızda bulunsun, Aynalı Baba'ya ve hayaller kulesinden bize el sallayan Raci'ye ara ara dönüp bir bakın.
Bakın ki, gerçek neymiş unutmayın, vesselam...