Hz. Zeynep Hakkındaki Yorumlar

m.emiiin
20.03.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Peygamberimizin kızı diye almıştım. Ama yine de güzeldi
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Halil ibrahim Arıkan
02.04.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bir solukta okunabilecek bir kitap. Acı ve duygu yüklü. Kerbela olayı üzerinden Hz. Zeyneb'in duruşu vurgulanıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mey_14
05.06.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Umduğumu bulamadım. Yazarın üslubu sıkıyor insanı
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Bartu-Ömer-Elif'in annesi
26.03.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
yeni başladım ve çok beğendim, tavsiye ederim...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
H.R.C.
20.02.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
En sevgili yüce peygamberimizin sevgili kızının yaşadıkları okumak güzeldir
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mürekkepkağıt
16.02.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
okurken duygulandığım, hüzünlendiğim bir kitaptı.. okunası.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-1948660
15.10.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kısa ve anlaşılır anlatımla bir mücadele örneğini görüyorsunuz
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
kalın müslüman
05.05.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
sade ve anlaşılır bir dille kadın gözüyle anlatılmış hepimizin gönlündeki yaralı olan o dönemi. kaynak olarak kullanılacak kadar ayrıntılı bilgiler içermiyor. sadece bir çerçeve oluşturabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
kebelek-tire
27.12.2015
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
En sevgilinin,sevgili kızının yaşadıkları okumak hem hüzünlü hemde öğretici oldu.

Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
HATİCE Doburlu
03.02.2015
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Açıkçası kitap hz zeynebi anlatmakta yetersiz kalmış. hatta yaşadığı dönemi örneklerle zorluklari anlatmak yerine sadece zor bir dönemde yaşadığını eveleyip geveleyip anlatma yönüne geçmiş. kitap kendi içinde dahi çelişkilerle dolu örneğin hz zeynep in ölüm tarihi kerbela dan 1-2yıl sonra olduğu yazılmış. kerbela tarihini hicri 71 hz zeynep in ölüm tarihinin ise hicri61olduğuna dair bilgi var. İlk sayfalarında hz Ali nin esma binti uveys ile evlendiği (hz ebubekir in hanimi iken vefati üzerine hz Ali ile evlendiği bilgisi var) muhammed asgar ve yahya isimli iki evlatlari olduğu yazıyor ama sonraki sayfalarda bu çocukların hz ebu bekir den olduğu yazıyor. Kitap bilgi vermeyen kendi dahi çelişkilerle dolu.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
murat.cinar 06.05.2013
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Sıffîn’de Hazreti Ali’nin (radiyallahu anh) şöyle dediği işitilmiştir:

“Akıl kalbdedir; merhamet karaciğerdedir, esirgeyiş (şefkat) dalaktadır, nefes de akciğerdedir.” Her fazilet için bir esas ve her edeb için de bir kaynak vardır. Faziletlerin esası ve edeblerin kaynağı akıldır. Allah, dîni onun kemaline vacib kılmış, dünyayı da onun tedbirine bağlamıştır. İnsanın aklı kemal çağına erince, sorumluluk başlar ve dünya işleri de böyle bir aklın idaresinde gelişir. İnsanların birbirinden farklı ve değişik gaye ve düşünceleri olmakla beraber, onları akıl sebebiyle birbirlerine yaklaştırıp birleştirmiştir. Öyle ise akıl, sorumluluğun başı ve faziletlerin en üstünüdür. Akıl, din ve dünya için esastır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (27)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
fd dmr 01.10.2011
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Acaba mümkün değil mi? ne kadar uğraşssak didinsek insanların çoğu iman etmeyecek, sanırım Kur'anın hatırlattığı bir hakikatti. Kendimiz iman edemedik ki? Hayatla vahyi, tarihle vahyi...koparınca ortaya evet ucube bir hal zuhur ediyor. Sokağa çıktığımda zihninde Hz. Zeyneb'i bir saniye olsun model şahsiyet olarak düşünmüş bir tane kızımız olmadığını görüyorum. Yezidlerin hayat tarzı ideal hayat şekli olarak zihinlerde kabul edilmiş durumda. Onlar bugün kan dökmüyor görünüyor ama...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (36)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
Beyan Yayınlarının Biyografi serisinden çıkan kitap yazar Cihan Aktaş'a ait. Allah'ın son elçisi'nin kızı Fatıma'nın kızı Zeyneb'in özellikle Kerbela faciası etrafında hayatını anlatan küçük hacimli bir çalışma. Okurken canım sıkıldı ve hüzünlendim. Bir tarafta 30 bin kişilik bir ordu, diğer yanda çocuk ve kadınların da olduğu 72 kişilik bir kafile. Ben-i Haşim ve Ben-i Umeyye arasında İslam'ın son çağrısı öncesinden beri var olan bir mücadelenin çölün kumlarında bir katliam ve vahşete dönüşmesi. Bu hadisenin etkileri o kadar derin ve büyük oldu ki müslüman toplum önce siyasi sonra mezhebi yönden şia ve sünni diye iki kutba ayrıştı ve bugünlere kadar gelindi. Umeyye oğulları kabilesi Ebu Süfyan, oğlu Muaviye, onun da oğlu yezid ile Allah Rasulü'nün torunu Hüseyin'i katlederek rövanşı aldı. İşte bu kitap Hz. Zeyneb'in kardeşiyle birlikte yürüyüşünü ve Yezid'in yüzüne suçunu haykırışını anlatıyor. Küçük hacimli bir kitap ama bana büyük ve zor sorular, sorunlar düşündürttü vesselam.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
okuyucu-üye
10.08.2020
Kitap Hz. Ali'nin kızı; Hz .Hasan ve Hz. Hüseyin'in kızkardeşleri olan Hz. Zeynep'i konu alıyor. Daha çok Kerbela olayındaki rolü üzerinde durulmuş. Gayet sade ve anlaşılır bir dille yazılmış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
lzeynep
09.05.2020
çok güzel bir kitap.olaylar tarih kitaplarındaki anlatış biçiminden ziyade, dava şuuru ile anlatılmış. tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-629014
09.12.2015
kitap dönemle ilgili akademik bilgilerden ziyade edebi bir dille yazılmış,dönemi öğrenmek değil belki ama anlamak için okunabilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Her aşura gününde başlarına başladıkları simsiyah bantlarla elleri yumruk olmuş kadınlar dikkatimi çekerdi Caferilerin törenlerinde, hepsinin gözlerinde aynı yaş, aynı bulutlanma ve yüzlerinde aynı hüzünle ağızlarından tek kelime dökülen bu hanımlar hep birlikte haykırırlardı:Yolundayız Ey ZEYNEP! OMURGASIZ İNSANLAR VE
KERBELA KATLİAMI
İnsanı ve insanlığı alçaltan unsurların başında Omurgasız insanlar gelmektedir. Geçmişte yada günümüzde insanlık rezaleti yaşıyorsa, bunda en büyük payı omurgasız insanlar almaktadır. Omurgasız insanlar tarihin her döneminde bol miktarda var olmuştur. Her zaman omurgasızlar, omurgalı insanlardan çok ama çok fazladır.
Firavun, Firavun olmasını omurgasızlara borçludur. Keza Nemrud, oda Nemrud'luğunu çevresindeki omurgasızlara borçludur. Firavun yanındaki omurgasızlar var olduğu sürede varlığını devam ettirdi. Ne zaman etrafında omurgalı insanlar türemeye başladı, Firavun artık bitti. Onların başında da Musa Aleyhisselam gelmektedir. Sihirbazlar ve İsrailoğulları'ndan da az sayıda omurgalı insan…
Omurgasız insanlar insanlığın baş belasıdır denilse abartmış olmayız.
Tarih omurgasız insanların sebep olduğu cinayetlerle doludur. Bu cinayetlerden biri de Hicri 1. asrın ortalarında Kerbela'da yaşandı.
Başta Küfeliler olmak üzere, Irak halkı Hazreti Hüseyin Radıyallahu Anh'ı biat etmek üzere memleketlerine davet ettiler. Rivayet edilir ki; davet edenlerin sayıları on beş bin kişiden fazlaydı. Günlerce yalvardılar, elçiler gönderdiler. Sonuçta bu davet ve yalvarmalar karşısında gitmeye karar verilir. Hazırlıklar tamamlanır ve yola çıkılır. Yola çıkarlarken yakın çevresi Hazreti Hüseyin'i uyarır:
"Irak'lılara güvenilmez, onlar seni yarı yolda bırakır. Başına bir bela ve musibet gelir, gel bu işten vazgeç."
O adam gibi adam, tam da dedesine uygun cevabı verecektir.
"Hazırlığımızı yaptık yola çıktık. Bizim dönüşümüz yoktur, sözlerinde dururlarsa, üzerimizdeki görevi yerine getiririz, yok bize ihanet ederlerse dedemin yanına gideriz."
Hareket anından itibaren, Irak halkında geri adım atmalar başlar. Hazreti Hüseyin'in hareketi ile başlayan çözülme, Kerbela mevkiine varıldığında son noktasına ulaşmıştı.
Hazreti Hüseyin durumu anlamış anlamasına ama iş işten çoktan geçmişti. Mübarek insanın etrafı kuşatıldı. İnsanlık tarihi en acı trajedisini sahneye koymak üzeredir. Hazreti Hüseyin ve beraberindekiler tam bir kuşatma altındadır. Sularını dahi kesmişler, susuzluğa mahkum olmuşlardır. On bin kişilik ordu bir avuç insanı kuşatmıştır. Hazreti Hüseyin bu alçak taifenin komutanına seslenir:
"Bırakın bizi geri dönelim." Alçakların komutanı:
"Halifeye biat etmeden, bize teslim olup valinin huzuruna götürmeden sizi bırakmayız."
"Beni buraya sizler davet ettiniz, bende geldim, şimdi ahdinizden döndünüz, bırakın ben yurduma döneyim."
Bırakmamaya kararlıdırlar. Alçaklar güruhundan bir alçak Hazreti Hüseyin'e seslenir:
"Seni cehennem çukuruna göndermemiz yakındır, bizden kurtuluşun yok." O güzel insan bu alçağa şu cevabı verir:
"Siz beni gönderseniz, gönderseniz ancak dedemin yanına gönderirsiniz."
Emir gelir alçaklar ordusu saldırıya geçer ve tarihin en acı hadiselerinden bir hadise Kerbela'da yaşanır. Hazreti Hüseyin, aile efradı ve adamlarının da önemli kısmı şehit edilir. Çok az insan sağ kalır. Sağ kalanlarla birlikte Hazreti Hüseyin'in mübarek başı da vali İbni Ziyad'ın makamına çıkarılır.
Küfe şehrinin merkezi oldukça kalabalıktır, sözde zafer kazanmış ordu, zafer edaları ile şehre girmiştir. On binlerce insanın bir kısmı ağlıyor, bir kısmı da zafer kazandıkları için seviniyordu.
Esir edilenler vali alçak İbni Ziyad'ın makamındadırlar. İbni Ziyad'ın makamı da çok kalabalıktır. Bütün ileri gelenler orada hazır bulunmaktadır. Alçak vali elinde bir odun çubukla Hazreti Hüseyin'in başını dürtmektedir. Sözde pişmanlık, mesajları vermek ister, böyle olmamalıydı gibi tavırlar takınır. Esirler arasında bulunan Hazreti Hüseyin kız kardeşi, Hazreti Zeynep Radıyallahu Anha ayağa kalkar orada bulunan omurgasız alçaklara seslenir:
"Şu zulme dur diyecek içinizde bir tek insan yok mu? Peygamberinizin ehli beyti, Resulün evlatları gözlerinizin önünde katlediliyor, sesiniz çıkmıyor. Bu kalabalık içinde bir tek kişi dahi yok mu?.." Kimse de ses yok, bu yiğit kadının sesini dışarıda duyup da ağlayanlar olmuş, ama ayağa kalkan olmamış. Orada bulunan bir ihtiyar, yaşı doksana dayanmış bir piri fani ayağa kalkarak İbni Ziyad'a seslenir:
"O elindeki çubukla dokunduğun yerler var ya, şu gözlerim senin çubuk dokundurduğun yerleri Resulullah'ın öptüğünü görmüştü."
On binlerin içinde bir tek kişi çıkıyor… İhtiyar ayaklanıyor… Başka da yok… Bu ne biçim bir iştir, bir yanda Peygamber evlatları, cinayete kurban gidiyor, geri kalanları esir ediliyor, işkencelere uğruyorlar, bu insanın kanını donduran hadise karşısında ses çıkaran yok. İşte tarihin alçak olmakla birlikte omurgasız insanları.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (10)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla