İslamı ve Peygamber Efendimizi tam anlamıyla anlayarak teslim olmuş büyük sahabi.İsmini her duyduğumda gönül tellerimi tir tir titreten büyük insan. Ailesinin servet ve zenginliğini elinin tersi ile iterek yoksulluk ve fakirlik içinde fakat islamın büyük gönül zenginliği ile yaşamayı seçti. bir giydiğini bir daha giymezdi,Mekkenin en güzel ve en temiz delikanlısı idi. Onun geçtiği sokaklarda Mekke kızları ardından hayran hayran bakarlardı. İslamı seçtiğinde ailesinin özellikle annesinin baskı ve yıldırmalarına boyun eğmedi. Allahınve Resulunun yolundan onu hiçbir gayret ve zorlama geri çeviremedi. 1.Akabe biatında müslüman olan yesriblilerin isteği üzerine Efendimiz tarafından Kuranı ve İslamı öğretmek için gönderildi ve Yesribi Medine yapan gönül fatihi oldu. Ertesi yıl Akabede bu defa 8o nin üzerinde insan efendimize biat etmeye geldi. Sonrasında ise Medinede hemen her hane müslüman olmuştu. Efendimiz Medineye hicretinde ilk karşılandığı yer Kubada devesinden inice ilk defa onu muhabbetle kucaklamış ve adeta bu zaferinden dolayı onu kutlayarak tebrik etmişti. Bedirde ve Uhudda islamın sancaktarı idi. Gencecik yaşında Uhudda şehadet şerbetini içtiğinde üzerinde doğru dürüst elbisesi yoktu. Başını örttüklerinde ayakları, ayaklarını örttüklerinde başı ve gövdesi açıkta kalıyordu. Fakirin düşüncesi şudur ki ;
eğer islamiyeti anlama ve teslim olmada onun vücudunun bir zerresi kadar olabilseydik iki cihanda da ihya olurduk. Keşke rabbim nasib etseydi de şu ahir zamanda bir ömür yerine Asrı Saadette tek gün yaşayasaydık, Uhudda Allah ve Resulu için savaşıp hz.Hamza ve Hz.musab ile birlikte şehit olsaydık.