Bukowski'nin hipodromda at yarışlarıyla geçirdiği zamanlarını ve kitaplarını yazarken başına gelen ve evine gelen davetsiz misafirlerini nasıl kovmaya çalıştığını anlattığı kitabı.Bir günlük gibi, çünkü yazılarının başlarında tarih ve saatler belirtilmiş. Ayrıca kitabı cazip kılan en önemli şey kesinlikle çizimlerini Robert CRUMB'un yaptığı muhteşem karikatürler olmuş. Örneğin Bukowski'nin yatağından kalkmış, oturup eğilmiş ayakabısını bağlarken çizilmiş muhteşem bir karikatürü var; ve üzerinde şöyle yazıyor: "Başkalarını bilmem ama, ben her sabah ayakkabılarımı bağlamak için eğildiğimde içimden, ey büyük allahım, yine mi? Diye geçiririm..."