Kaç Zil Kaldı Örtmenim? Hakkındaki Yorumlar

Kardeşim istediği için ona hediye aldım çok beğendi

Beklediğimden az biraz farklıydı kitap. Ama yine de sıcacıktı. 23 yaşında Diyarbakır'da bir ilkokula atanan lise fizik öğretmeninin hikayesi. Bol bol öğrenci hatıraları yer alıyor kitapta ama yaşadığı aşk daha çok ön plana çıkıyor sanki. Birbirlerini çok sevmelerine rağmen Mehmet öğretmenin İstanbul da mutlu olamayacak olması onu çok üzüyor ve belkide yapılması en doğru şeyi yapıyor kendince. Kürt-Türk meselesi üzerine değindikleri o kadar samimiydi ki aynı duyguları defalarca yaşadığımı hissedebildim okurken. Okumayı düşünenlere şimdiden keyifli okumalar..

Prens Prensesi sevmediden sonra yazarın okuduğum ikinci kitabı, anlatım dili çok güzel, yeni yapıtlarını merakla ve heyecanla bekliyorum

yaşamda farklı hayatların farklı kültürlerin oldugunu hatırlatan bir eser..

benzer olaylarını yaşayan eşim öğretmenliği kutsal bir bayrak olarak taşımaktadır,ne güzeldir çocukların haytına katılabilmek..

Doğuda çalışmış tüm öğretmenlerin hayatlarından bişeyler bulacağı bir kitap.

Bir öğretmen adayı olarak okuyup beni çok etkileyen kitap. Biter bitmez arkadaşlarıma tavsiye ettim.

Öğretmenlikle ilgili bir kitaptır diye aldığım bu kitap Doğu’ya atanan bir öğretmenin gözlerinden Doğu’yu, insanlarını, korkularını ve aşklarını görmemi sağladı. Boğazımın birçok yerde düğümlendiğini gördüm. Üniversitedeyken Doğu’dan gelen arkadaşların neden tutuk olduklarını anlamamı sağladı. Kürt Sorunu’na biraz da olsa insanî taraftan eğilmemize vesile oluyor. Doğu’da öğretmenlerimizin çektikleri acıyı bir nebze olsun anlatıyor. Tavsiye ederim. Keşke sonu farklı olsaydı. Meseleyi daha derin okumak isteyenlere Bejan Matur imzalı Dağın Ardına Bakmak isimli kitabını önerebilirim.

Her öğretmenin okuması gereken, etkileyici bir kitap

her öğretmen adayının okuması gereken bir kitap.

Öyle güzel bir anlatım ki... Bir öğretmen adayı olarak okudum ve çok etkilendim. Sonunu defalarca zihnimde değiştirsem de benim için etkisi kuvvetli bir kitap oldu.

bende muş malazgirt te 3 yıl doğu görevi yaptım o kadar çok kendimden birşeyler buldum ki kimi zaman kahkaha atarak kimi zaman burnumun direği sızlayarak zevkle okudum.tavsiye ederim

Doğuda görev yapan öğretmenlerin aşina olduğu konular işlenmiş. Öğretmenliğinizin ilk günlerini özlediyseniz bu kitabı okumalısınız.

Birbirini ötekileştirmenin mantıksızlığını, toplumsal ön yargıların hayatımıza nasıl yön verdiğini bir aşk hikayesiyle bir öğretmenin gözünden anlatmış.Bir öğretmen olarak -doğuda görev yapmamama rağmen- doğuda öğretmenlik yapmanın zorlukları, çocukların samimi sevgisini tamamen hissettim. Kitabın dili sade ama yazarın anlattığı duyguları okuyana geçirebilmesi bence müthişti. Herkese özellikle öğretmenlere şiddetle tavsiye ederim.

öğretmen adayıyım hediye geldi ve çok beğendim. Tavsiye ederim

Doğuda görev yapmış bir öğretmen olarak kendimden bir seyler buldum ,güzel anılar ,güZel kitap

Atanamamış bir öğretmen adayı olarak kitabı çok beğenerek okudum. Anlatım olarak akıcı bir şekilde anlatılmış ve konusu yönüyle mükemmel.

Mesleğimin ilk yıllarında, bir çırpıda okuduğum, beni en derinlerden etkileyen kitap.. Zorunlu hizmet yıllarında, ailesinden kilometrelerce ötede öğretmek aşkı ile yaşayan her öğretmenin okumasını tavsiye ediyorum.
Yazar, Doğu illerinin bazı kesimlerde yarattığı algıyı ve birbirimizi ötekileştirmemizi çok güzel işlemiş. Sade ve akıcı dili sayesinde bitirmeden elinizden bırakmak istemeyeceksiniz.

uzun zamandir okumak istedigim bir kitapti. okudum ve pişman olmadim da. yazarin dilini duygu asenaya benzettim. ama genel olarak samimi bir dille yazdigini hissettirdi. tavsiye ederim.

İnsanın ruhunda öğretmek varsa engel tanımıyor. keşke sonu daha farklı bir macera olsaydı ama hayat ...

Kısa ve belki bilindik ama çok güzeldi. Eğer sizde bu bölgelerde çalışıp bir süre kalmışsanız çok tanıdık....

Şu günlerde öğretmen olmaya hazırlanırken okuduğum en güzel kitaplardan. genc bir öğretmenin heyecanlarını güzel anlatmış. okumadim yasadim sanki.

ağlaya ağlaya okudum. hem öğretmenim hem asker eşiyim çok etkilendim.. çok güZeldi okuyun okutun...

Bir öğretmen olarak büyük tat alarak okuduğum bir kitap, öğretmen arkadaşlara tavsiye olunur.

Bu aralar öğretmenlik mesleğini hikayeleştirerek anlatan kitaplardan okumaya çalışıyorum. Silvan'a sınıf öğretmeni olarak atanan yazarın Türk-Kürt meselesini, bölgedeki eğitim gerçeğini aşk hikayesiyle verdiği bir kitap. Sadece öğretmenlerin anlayabileceği tespitler... Özellikle zorunlu hizmetini Doğu'da yapan öğretmenlerin anlayabileceği türden olaylar... Ayrıca "Bu yaşananlardan ortaya bir kitap çıktıysa eğer yazsa ortaya DESTAN çıkarabilecek türden öğretmenler var." diye düşündüren bir okuma oldu benim için.

merakla okuduğum bir kitap 2 gün kadar bi sürede hemen okudum.

Doğu'da öğretmen olmayı çok güzel anlatmış.

Çok tanıdık bir hikayeyi anlatmış.Ancak öyle bir anlatmış ki kitabı elinizden bırakasınız gelmiyor.Beni derinden etkiledi.okunmasını tavsiye ederim.

mesleki açıdan daha doyurucu bir kitap bekliyordum aşk kitabı çıktı. Ben daha zor şartlarda öğretmenlik yapıyorum. Öğretmenlik adına daha iyi kitaplar var

Her üniversite öğrencisinin kütüphanesinde olması gereken bir kitaptır tavsiye ederim.

heyecanla okudugum bir kitaptı :))

"Prens prensesi sevmedi" kitabını beğenerek okudum ve başka hangi kitapları var diye araştırınca bu kitabı gördüm hemen aldım ve pişman değilim ;) az önce bitirdim çok güzeldi.

her öğretmen okumalı

Bir öğretmenin ilk başlarda kararsız kalıp daha sonraları ise yine de tam manasıyla karar veremeyip diyarbakırın bir ilçesinde görev yapmasını ayrıntılı olarak anlatıyor. Tavsiye ederim

Son sınıfda olan bir öğretmen adayı olarak okudum kitabı sanırım iki saatte bitti. çok beğendim çok etkilendim. kalemine sağlık Filiz Aygündüz

ŞU an kitaptaki ilçede yaşayan bir öğretmen olarak şiddetle tavsiye ederim.çok güzel ve etkileyici bir kitap

Yazar gayet akıcı ve anlaşılır bir dille kültür çatışması üzerinde durmuş bana Canan Tan'ın Piraye ismindeki romanını anımsattı onun da konusu benzerdi. Bi solukta okuyabileceğiniz ender kitaplardan.

Yazar Silvan'ı, orada geçirdiği kısa zamanını öyle güzel anlatıyor ki insanda Diyarbakır'ı görme isteği uyandırıyor. Sonu malesef çoğu insanın umduğu gibi bitmiyor. Çünkü yazar hayali bir dünya kurmamış kendi dünyasını anlatmış kitapta.

6 yıl kaldım oralarda ve her yerini gezdim gördüm...ağlayarak okuduk hem ben hem eşim bize o kadar tanıdıkdıki bu yaşam ...tüm öğretmenlerime yada öğretmenlik mesleğini hem kutsal sayan yada tam tersi siz ne yapıyorsunuzki doğuda diyen herkese şiddetle tavsiye ederim ....kitaplığımdaki en güzel yerlerden biri aldı yıllar sonra tekrar açılıp okunacak...

Ağlaya ağlaya okudum. Yazarı facebook'tan bulup hislerimi onunla da paylaştım. Bana geri dönüş de yaptı. Çok İçten,sımsıcak, samimi bir anlatımı var.Öğretmen olduğum için midir nedir bilmem ama çok etkiledi beni.

Uzun zaman şark görevi yaptım G.Doğu'da. Kitabın her sayfasında kendimden izler yakaladım.İçim sızladı hasretle hatırladım.Gözümden de yaş eksik olmadı okuduğum çoğu sayfada.Belki sizlerin gülerek geçtiği bir kaç satır bende duygusal fırtınalar yarattı. Velhasıl bir eğitimci olarak farklı yöreleri, adetlerini, hayata bakış açılarını keşfetmek istediğimiz bir şark bölgesi hatıratı okumak isterseniz işte sizin için fırsat der şiddetle tavsiye ederim.Keyifli okumalar.

Etkileyici ve samimi buldum.Herkese tavsiye ederim tam ülkemizin gerçeklerini yansıtıyor..

çok etkilendiğim, şimdi de herkese okutmaya çalıştığım bir kitap.
ısrarla tavsiye edilir.

roman çok hoşuma gitti. sonucu hiç beklemediğim bir şekilde bitti. hem güncelliği hem de sade diliyle güzel bir roman tavsiye ederim.

Üç sene önce öğretmenlik mesleğine başladığım ilk günler gözümde canlandı.O kadar samimi ve akıcı bir kitap ki elimden bırakamadım.Kendimden çok şey buldum.İlk öğrencilerim gözümde canlandı,Yaşanan zorluklar, alışma dönemleri ama yavrularımın yüzündeki bir tebessümle bütün zorlukların silinivermesi...Yaşama, insana, öğretmeye ve öğretirken öğrenmeye dair çok güzel bir kitap...

Bu kitaı elimden bırakamadım bitirinceye kadar. Hiç gitmediğim görmediğim bir yere başka bir pencereden bakmamı sağladı. Aynı ülkenin sınırları içinde ve aynı bayrak altında aslında ne kadar aynıyız ve bir okadar da yabancıyız birbirimize....

Sevdiğin atmaya kıyamadığın okumaya doyamadığın yazılar,köşe yazıları vardır ya işte her yazısı saklanmaya değer Yılmaz Özdil'in işte bu yüzden bu kitap alınır defalarca da okunur.

Kitabın dili son derece samimi ve içten . 1 günde soluksuz okudum. Yorumlara baktığımda o bölgelerde görev yapan öğretmenlerin de benzer olayları yaşadığını görmek yaşananların canlılığını daha da arttırıyor. İstanbul'da yaşayan bir insanın Diyarbakır Silvan'da öğretmenlik ve yaşam koşullarına uyumu anlatılıyor. Son derece içten ve tarafsız bir şekilde yaşam koşulları ve hayat görüşleri farklılıklarını ele alıyor. Kitabı okurken kah hüzünlendim, kah güldüm. En çok da dil açmazı ve telefonla hayalde gezme gibi zengin hayalgücü beni etkiledi. Bölgede öğretmenlik yapacaklara bence referans olabilecek bir kitap. Deneyimsiz ve hiçbir temel hazırlık yapılmadan alışkın olmadıkları bir coğrafyada mücadele eden eğitimcilerin eğitimle ilk kez karşılaşan ve dil gibi birçok engelleri olan çocuklara ne derece sağlıklı eğitim vereceği de ayrıca tartışılır. Oysa alınan o ilk eğitim o çocukların ufkunu açacak ,onları belkide dağdan uzak tutacak ilk adımları atacak. Umarım bu çarpıklıklar gelecek yıllarda azalır ve eğitim , hizmet seviyesinin kalitesi arttrılarak bölgeler arası farklıklıklar azalır. Birbirimizin hayatlarına değerek ve anlamaya çalışarak ötekileştirmediğimiz gün sorunlar da azalacaktır. Kitaptan sonra bir yanım acaba 2 farklı kültüre sahip kişinin aşkı devam edebilirmiydiye cevap aradı ama böyle şeyler ancak yaşanarak öğrenilir herhalde.

Başroldeki karakterin adını bulamadım, kalmaya karar vermesine sebep olan çocukların sevgisi sanki öğretmen uzun yıllar orda kalacakmış hissini uyandırıyor, aşık olduğu kişi de öğretmeni orda tutacağa benziyordu beklediğimiz gibi olmadı...Öteki türlü terörün gerçekten ordaki insanların hayatını sosyal,ekonomik yönden çökertiğini önce ki durumlarından yapılan kıyasla anlıyorsunuz

Kitabı okurken kendimi yeniden oralarda hissettim.Ben de hikayenin geçtiği yaklaşık tarihlerde oralardaydım.Belki o bölgeyi hiç bilmeyen oralara gitmeyen çok fazla etkilenmez ama eğer 90'lı yıllarda bölgedeyseniz mutlaka kendinizden birşeyler bulacak "evet tam da böyle olmuştu ya da ben de öyle düşünmüştüm" diyeceksiniz.Bölgeye ilk kez gelen öğretmenlerin korkuları, vazgeçme ama bir yandan da çocukları görünce kalma istekleri arasında gidip gelmeler.Kitap bu ikilemleri iyi anlatmış.