Dücane Cündioğlu, Bir Mâbed İşçisi: Cemil Meriç, Kapı Yayınları, İstanbul, 2011.
Akla mağrur olma Eflâtun-ı vakt olsan dahî
Bir edib-i kâmili gördükde tıfl-ı mekteb ol!
Dürüst olmanın ızdırâbına tâlip olan okuyucularını, kuş ürkekliğiyle yazılmış eserine davet eden yazar, okuyucularının garipsemeyeceği bir tarzda “Sizce Cemil Meriç bir ilim adamı mıdır?” sorusuyla başlıyor kitabına. Amaç ve iddiaları ile “Bir Mabed İşçisinin”, kadîm ilim ve irfan geleneğimizin muhlis, mütefekkir, münekkid Cemil Meriç’i, düşünce çizgisini, onun fikir hayatının içinden geçtiği merhaleleri tespit ve tayin etmek bakımından referans bir kitap olduğunu söyleyebiliriz.
Bir mabed işçisi sıfatıyla okuyucularını hoş-âmedi eyleyecek bu eser, dört temel bölümden meydana gelmiştir. İlk bölümde, Cemil Meriç’in fikir hayatının safahatına ilişkin ilk elden kayıtlar tanıtılıp değerlendirilmiştir. İkinci bölümde Meriç’in Türkçülük ve Ziya Gökalp hakkındaki düşünce ve eleştirileri değerlendirilmiştir. Üçüncü bölümde, Meriç’in İbn Haldun çerçevesinde Hilmi Ziya Ülken’e yönelik eleştirileri değerlendirilmiştir. Dördüncü ve son bölümde ise mabed işçisinin Osmanlı Tasavvuru tasvir, tahlil ve tenkid edilmiştir.