Öncelikle Ziya Şakir'in anılarından yazılan tamamen yaşanmış bir zamanın yazılarak ölümsüzleştirildiği bir eser. Kıtadaki askerin komutanına bakışı, sivillerin askere bakışı, sivillerin ve askerin merkezi yönetime bakışı ayrıntılı bir şekilde betimlenmiş. Çok etkileyici bir kitap.
Açlık, sefaletin ne duruma geldiği, koca imparatorluğun son günlerinde nasıl acze düştüğünü okudum ve çok üzüldüm.
Hele Bulgar trenlerinin Edirne'den el sallayarak geçmesi, hatta nöbetçi bir Osmanlı askerine ekmek atması içimi sızlattı. Bunun karşılığında İstanbuldan Edirneye hiç yardım gelmemesi çok acı.
Allah bu günleri bir daha yaşatmasın.