Kara Altın Hakkındaki Yorumlar

Mükemmel bir kurgu ve akıcı bir anlatım. Mutlaka okumalısınız

Bu seri biraz tempoyu düşürdü sanki.

Seriye tamamen bayıldım. Çok çok güzel bir anlatım. Sizi esir ediyor. Tavsiye ederim.

Serinin yayınlanan üçüncü ve en iyi kitabı. Diğer iki kitaptan farklı olarak karpatya dağlarında değil de şehirde geçiyor. Bu kitapta ana erkek karakterimiz şehir yaşamına uyum sağladığı için maçoluk konusunda diğer kahramanlara göre daha az rahatsız edici. Ayrıca Aidan ın Alex in erkek kardeşiyle ilgilenmesi ve arkadaşlıkları çok sevimliydi. Fantastik-romantik tarzından hoşlanıyorsanız bu seriden ve bu kitaptan hoşlanabilirsiniz.

Serinin bu kitabı da yine çok güzeldi. Yanlız Alex'in direnmesi biraz fazla gibi geldi bana. Ortalarda artık yeter demeye başlamıştım ki olaylar yine enteresan hale gelmeye başladı. Kanlı kitaplardan rahatsız olmuyorsanız kesinlikle okumalısınız...

Yazarın kitaplarının hepsini de severek okudum ve devamını heyecanla bekliyorum. Her kitap ayrı kişilikler ve konusuyla bir başka güzel Aidan'a kızarken Alexandrianın kendine yetme duygusunu ve kişiliğini ve özgürlüğünü kaybetme korkusunu çok iyi anladım bence okunmalı

her ne kadar kendini tekrarlayan konusuyla sıradanlaşsa ve kadın karakterin inatçılığıyla zaman zaman sıkıcı olsa da güzel bir kitaptı. ve nihayet en çok merak ettiğim, 4. kitap gregori'nin ruh eşini bulmasına geçeceğiz:)) sabırsızlıkla bekliyorum...

diğer karakterlerin de daha içinde olduğu bir an olsaydı bir seri kitabi diyebilirdim. Buna rağmen güzel ve akıcıydı

Seri tam hız devam ediyor. Çok heyecan doluydu bu kitap

Bu kitapta muhteşem. Eline emeğine sağlık.

Alacakaranlık serisinden sonra okuduğum en iyi fantastik aşk kitabı. Aşk ve fantastik konulu romanları sevenlere tavsiye ederim. Piyasada bolca bulunan yeniyetme vampir kitaplarına hiç benzemiyor, süper bir seri. Aslında bu seriyle tanışmam tamamen şans eseri oldu ama iyi ki keşfetmişim... Alacakaranlık serisinden sonra fantastik kitaplar hep birbirinin aynısı gibiydi.. aynı konular, farklı isimlerde aynı karakterler.. Derken Dark Serisi çıktı karşımıza.. Açıkçası ilk kitabı alırken bu kadar özgün bir konusu olacağını hiç düşünmemiştim..ama daha sonra resmen aşık oldum seriye, ilk iki kitabı o kadar çok okudum ki artık cümleler daha okumadan hafızamda beliriveriyor... eğer henüz okumamış olanlar varsa mutlaka okusunlar... ama artık diğer kitaplara kavuşmamızın zamanı geldi bence.. sabırsızlıkla bekliyoruz..
Yazarın Dark serisinin devamını en kısa sürede bekliyorum.Çünkü tadı damağımda kadı.

Serii bir harika ama kitapların çıkmasını beklerken insan sinir oluyor.seriye hiç başlamamış olmayı diliyor..böyle muhteşem bir serinin kitapları daha sık aralıklarla çıkması gerek..yayınevi bu kadar tutulan bir seri dururken vasat kitapları çıkarmaya bayılıyor..

Evet sonunda karpatyalılara kavuştuk.Gene bağımsız mı bağımsız bir kızımız var.Kitabın nerdeyse yarısında Aidan'dan kaçtı.Aidan'da ruh eşini bulduğundan son derece mutlu sabır taşıydı. Bu kitap diğer iki kitaptan farklı olarak Karpatya'da geçmiyor ve Alex'in kardeşi,Aidan'ın yardımcıları olmak üzere insan olan birkaç yan karakterde kitaba renk katmışlardı.Gregori'nin bir görünüp kaybolmasıda ona karşı merekımızı daha çok artıracak cinsten.

diğer kitaplarına göre erkek karakter biraz daha şehirli. yazarın üslubu güzel sıkmıyor

Kara Altin harikaydi su ana kadar serideki bence en güzel kitapti. Aidan ve Alexandria'nin macerasini soluksuz okudum.
Alex'in tipik günümüz kadinlarina özgü özgürlük inadi,dik kafaliligi Aidan'i zaman zaman yorsada engin sabri ile gerilimli anlarini risksiz en az zarar görerek kapatmalarina sevindim dogrusu.
Serinin en kadim üyesi Grogori'nin yardimi ile zor günlerini hasarsiz ve dahada güçlenerek atlatmalari cok özeldi.Gelecek maceramizin kahramaninin hikayesini bir an önce okumak istiyorum.
Yazarin tanimlayip tarif ettigi aski okurken yüregim hopladi. En iyi historical romanlarda bulabileceginiz aski fantastik bir romanda bulmak harika oluyor. Aidan'in Alex'e ihtiyacini onun karanliklara gömülmesi arasinda kalan incecik çizgiyi.

Alexandre'nin tekrar insan olmak icin çabaladigi nafile çabalar,kalbinin kabul ettigi aklinin kabul etmedigi aralarindaki bagi. Yazar hikayeye cok güzel aktarmisti. Hikayenin sonlarinda ortayd çıkan Gregorı'nin içinde oldugu karanligi görMek hissetmek,sevdigi icin bir ev insa etmege gelmesi,sevdigine kavusmak icin ona verdigi özgürlügü görünce carpildim diyebilirim.

Beni çarpan aşağıdaki sahne idi..Alexandria kendine ve Aidan'a başka erkeklerle olabilecğini kanıtlamaya çalışıyordu..Ama unuttuğu bir şey vardı artık o bir insan değildi.insanların erkekleri ona dokunduğunda midesi alt üst oluyordu..Ama inatçı idi ya..Bir gece kulübüne gitti ama işler umduğu gibi olmadı...Dokunan tüm erkeklerin tüm kokularını alıyordu..İşte tamda Alexandria'nın gerçek kafasına dank ettiği ve o sahne...

İşte O sahne!!..
Ev.Ev neresiydi? Alxandria'nın evi yoktu.Bu acı neredeyse Alexandria'nın dayanamayacağı kadar fazlaydı.Bakışlarını kaldırdı ve gözlerini odanın en karanlık köşesinde takılı kaldı..Altından gözle ona ışıldıyordu.Alexandrianın kalbi yerinden çıkacakmış gibi oldu.Bakışların olduğu yere bakamıyordu.bir an bile bile kıpıldamayan bakışların çarpıcılığına kapıldı.
Aidan gölgelerin içinde yavaş yavaş çıktı.Süzüldü.Su gibi aktı.Muhteşem bir vahşi kedi gibi ağır adımlarla yaklaştı.Aleandeia'nın nefesini kesti...

Güzel ve olağanüstü romantik bir aşk hikayesi okumak isteyenlere tavsiyemdir!!!..

biraz bilim kurgu filmlerini andırıyor ama güzeldi