Umberto Eco'nun "Gülün Adı" adlı kitabını yıllar önce okumuştum. O kitabı okurken açıkçası yazarın kültürüne, bilgi birikimine ve bunları aktarışına, olayları kurgulayışına hayran kalmıştım. Ancak tüm bu söylediklerimi Prag Mezarlığı için söyleyemeyeceğim. Çünkü çok ağır bir anlatım taşıyor. Bir defa sürekli anlamını bilmedeğiniz yer adları, olay adları, yemek adları vb. sürekli bir bilgi aktarımı var satır aralarında. Kitabın ilk 100 - 150 sayfasıboyunca olayları birleştirmekte, kurgulamakta zorlandım açıkçası. Tüm buna rağmen yine bildiğiniz Umberto Eco anlatımını görüyorsunuz kitapta. Üşenmesem, vaktim olsa bir kere daha okumak isterdim ancak öyle tam anlamıyla anlaşılabilecek bir roman yazmış. Olay akışı ise 1850-1890 yılları arasındaki Avrupa coğrafyası ve meydana gelen olaylardan oluşuyor, yazarın yorumuyla.