Rüzgâr Avı'ından yeni ‘döndüm’; üstümde tatlı bir yorgunluk çokça hüzün. Rüzgâr Avı'nın usta avcısı hayatı, GDO'lu hayatı, kalbinden vurmuş: Seyredenler şaşkın, okuyanlar endişeli, anlayanlar şaşkın, endişeli, hüzünlü ve avcının maharetine güvenerek umutlu. Fırtınaya, nerdeyse kasırgaya, yönünü çevirmiş rüzgarın önünde amaçsızca sallanan, koşan, koşturan insanların, bizim, hikayesidir anlatılan. Paranın, hırsın, şöhretin, gücün kölesi avcıların ve avların 'aşırı acıklı hikayesi' desek(mi) yeridir. Yaşamıyor gibi yaşayanların ve yaşıyor gibi yaşamayanların hikayesi. Duyarlı bir kalemin duyarsız insanlara çağrısı, isyanı. Dertli bir yazarın dertsizlere dokunması, dokundurması… Anlayana, anlamak için okuyana çok şeyler anlatan bir kitap. Okunası bir kitap. Okumak, fark etmektir; fark etmek, yaşamaktır; yaşamak, yaralanmaktır. Okudum, yaralandım; öyleyse yaşıyorum. Yaşayanlara ve yaşamak isteyenlere…