Uygulama ve pratiğe yönelik çok faydalı bir kitap; yazar radyo sohbetlerinde de bunları anlatıyor ama uygulama yaparken kitabın elde olması önemli.
Bu kitabın çıkış noktası; günümüz biliminin beynin hayal ve gerçek arasındaki farkı bilememesi ve ikisinde de aynı nöron ağlarının ateşlenmesi bilgisidir.
"Ne alaka, hayalle bu iş olur mu" diyenler elbette olacak. "Bu kadar kolaylıkla olmaz" denilecek. Çünkü ego zorlukları sever. Allah kendisine ulaşmak için vesileler aramamızı buyuruyor. Bu kitapta ki uygulamalar inşallah güzel vesileler. Bir kudsi hadiste Allah "Kulumun zannı üzereyim" buyuruyor. Bile bile çamura yatanlar da ancak zannlarının karşılığını görürler
Yaşamınızdaki kaliteyi arttırmak ve hayattar olarak yaşamak istiyorsanız; güneş doğsa da batsa da, hava güneşli ya da bulutlu da olsa, yani hayatın her sahnesinde mutluluğu, neşeyi ve kutlamayı (ki bu şükretmektir) hissetmek istiyorsanız hayalin muzicesine buyurun derim.
Kişisel gelişim kitaplarındaki gibi savaş yaparak değil; herkes ve herşeyle tabii ki en başta kişinin kendisiyle barışık olmasıyla ve ardından gözlemci/ tanık olmasıyla...
Bu kitap "La İlahe İllallah" ın manasını, hakikatini hissetme yolunda tamamen pratik vecheye yönelik hazırlanmıştır.
Din saf çoşkudur, şükürdür, memnun olmaktır.
Maneviyat; hava güneşli de olsa bulutlu da olsa kutlamaktır. Bizim tasavvuf literatürümüzde ki makam-ı raziye ve marziye'de bu haller anlatılır.
Teşekkürler Sayın Aktaş, kazandırdığınız vizyon ve öncülük ettiğiniz pratik ilim, önceden kapalı olan pek çok kapıyı aralıyor.