Victor Hugo şaşırtmadı.
Kitabın bütünü, on bir kısa kitaptan oluşuyor. Çoğu klasik gibi başlarda düşük tempo, karakterlerin tanıtılması, kentin, mekânların tasvirleri, yaşanan yerlerin betimlemeleri, doğanın ritminin tıpkı bir tabloya çizilmesi gibi süre gelen cümlelerle başlıyor.
Kitabın ilk 100 sayfasında kendimi kaptırdığımı ve kitaba ısındığımı fark ediyordum ki, öyle bir betimleme arası koymuş ki yazar, eğer o yerlere gitmediyseniz, bilmiyorsanız, ilginizi çekmiyorsa oldukça sıkılıyorsunuz. Acayip sıkıldım. En az altmış yetmiş sayfa sıkıldım. Ve artık acaba kitap böylemi gidecek ya derken, yeni bölümlerle beraber ritmini buldu ve sonlarında büyük bir sahneyle tamamladı.