Büyük bir zevkle okuduğum kitaplardan biri. Ancak, yazarın da önsözde itiraf ettiği gibi, bazen hafızasının azizliğine uğramış. Biraz da sosyolojinin 10 yıllık zaman dilimlerinde kesin çizgilerle ayrılamayan sosyalliğine toslamış. Yani kitap, başlıktaki gibi 70'li yılları değil de, daha çok 1975-1985 aralığını anlatmış gibi geldi bana. Bunun dışında çok ciddi eleştirilecek yan göremedim. Kütüphanede mutlaka yer ayrılması ve alt nesillere mutlaka aktaraılması gereken bir kitap. Hatta bu kitabın, edebiyatımızda yeni bir dönüm noktası olabileceğini de düşünüyorum. İzleyen yıllarda 80-90-2000'li yıllara ait muhtelif yazarlarca kaleme alınmış sürüyle kitapla karşılacağız diye düşünüyorum. Bir de yazara şu konuda çok kızdım. Günlerce saatlerce oynadığımız, ÇİVİ / ÇAKI / BIÇAK oyununu, arkadaşlarının ısrarlı anlatmasına rağmen hatırlayamamış. Yazık! Çok zevkli, zeka ve beceri isteyen bir oyundu. Çelik-çomak'a da yer vermemiş olması ben de buruk bir eksiklik bıraktı o kadar. HEdiye paketlerinin sarıldığı kağıtların uzun zaman saklandığını bile atlamaması gibi detaylar çok hoş. Okurken gülümsediğim, kimi zaman hüzne kapıldığım anlar çok oldu.