farklı bir tarih okumasıydı. fransız ihtilâli sonrasında haiti devriminin farklı dinamiklerin etkisinde nasıl şekillendiğine tanıklık ediyoruz.
geçmişin esiri olmadığımızı fakat bizim şekillendirdiğimizi söylemeninde zor olduğunu, bununla başetmenin yolunun iktidarın kökenlerini ifşa etmekten geçtiğini dile getiriyor. iktidar ilişkileri bazı olayları görünmez kılarken, bazılarını görünür kılarak tarihin uretilmesindeki rolünü yerine getiriyor. böylece geçmişi susturmak mümkün hale gelebiliyor.
bu kitap bize, geçmişin bir depo metaforuyla anlaşılamayacağını anlatıyor.
tarihe dair tartışmaların önemli bir kısmı, kimin neyi nasıl adlandırabilecek bir güce sahip olduğu meselesinde düğümlenir. olgunun nasıl adlandırıldığı dahi, daha en baştan belli bir yorumu dayatır.