Bir Ateistin İnanç Tarihçesi Hakkındaki Yorumlar

Dinlerin insanların güven duygularına bir arayış olarak icat edilmiş olmaları teziyle hazırlanmış bir kitap. Farklı bakış açılarını da görmek isteyenler için okunabilir bir kaynak.

güzel bir kitap .. dinlerin insanlar tarafından toplum şartlarına gore dizayn edildiği tezi var .. dinlerin gönderiliş amacına baktığımızda toplumu düzenleme amacıyla gönderilmiş olduğunu görüyoruz.. eski ahit de aynı söylemler mevcut.. Incil ve Kuranda da .. okumayı düşünen için söyleyeceğim şey hemen başlayın müthiş bir paradoks un yanında korku ve türevi duygularının insan davranışlarda ne kadar etkili olduğunu da göreceksiniz:)

Kafasında soru işareti olanların, sorgulamayı sevenlerin kafasını açacak bir güzel kitap. inanç tarihiyle birlikte dinler tarihine de değiniyor. başarılı.

Fena kitap değil.

Yazarın kurgusal olmayan ilk eseri. Bir Din İcadı, Bir Ulus İcadı adlı 6. bölüm tarafsız gözle okumayan Müslümanları rahatsız edebilir. Kitabın tamamı ise dindarları rahatsız edebilir. Çünkü yazar inançların, insanların dünyayı anlama çabasının sonucunda icat edildiğini söylüyor.

Kitabın ismi sizi yanıltmasın yani bir inanç yada düşünce ezilmeye çalışılıyormuş gibi hisstemeyin, gözlemimce kitap tamamen tarafsız yazılmış ve dinleri anlama çabası var

Güzel bir kitap. İnançkarın tarihine inilmiş, tüm dinlere eşit açıdan bakılıp anlatılmış.

Bozuk etten en iyi hangi yemek yapılır? Cevap, hiçbir yemek çünkü et bozuk, ne yaparsanız yapın ortaya kimsenin yiyeceği bir şey çıkmaz. Dinler güvence arayışı ile ortaya çıkmış değiller, zira din diye kavramsallaştırdığınız şey esasında 'yol'dur. Ne manalar yüklüyorsunuz orası ayrı ama bu bir yol'dur, bu yol, hakikatin kendisine götürür kişiyi ve bir güvence de vermez. Arayışın sonucu din'e ulaşılmaz, din zaten vardır ve siz ona katıldığınızda onun rehberliğinde gördüğünüz yola girer ve yolculuğa başlarsınız. Güvence, modern insanın mutlak dünyevileşme sürecinde zorunlu olarak aradığı bir şeydir ve siz bu modern arayışı, tarihe giydirdiğinizde onu tahrif etmiş ve esasen kendiniz bir icad çıkarmış oluyorsunuz. Hulasa din hakikatin kendisi değildir, hakikate götüren yegane vasıtadır, bu sebepten o, bir güvence sağlamaz, tam tersi kıldan ince, kılıçtan keskince bir yolu gösterir insana. Dileyen öğüt alır bu yola girer; dilemeyen almaz ve girmez.

Muhteşem bir özet. Bütün mitlerin, dinlerin ve tarikatların birbirinden etkilenerek nasıl icat edildiklerini izah ediyor.