Bu kitabı, tiyatro ile ilgili bir söyleşi izlerken Dikmen Gürün'ün konuşmasında fark ettim. 2007-2008 yılında öğrencilerimiz ile "Ben Anadolu" oyununu izlemeye gitmiştik; hem de tek kişilik bir oyun, kitabı alır almaz okumaya başlayınca birden o geldi aklıma.
Anadolu'nun ve insanın binlerce yıllık öyküünü izlerken sözcüklere, karakterlere can veren Yıldız Kenter, sahnede su gibi akıyor; yüreğimizi sanki avucunda tutuyor ve bizleri soluksuz bırakıyordu. Oyun sonrasında kulise gidip teşekkür ederken bizi sahnede başka kuliste başka büyüleyen bir Yıldız Kenter vardı. Sıcacık ve zarif...
Çok severim biyografi okumayı.
Satırlar arasında tiyatroya adanmış bir hayatın hikayesini adım adım izlerken sahnede soluk alan, ruhumuza dokunan, bize bizi anlatan güzel insanların izini takip ettim gülümseyerek, hüzünlenerek.
Zaman zaman bilmediğim isimlere, oyunlara baktım, tek kitap oldu binlerce kitap.