Toplam yorum: 3.077.885
Bu ayki yorum: 4.763

E-Dergi

Mualla Varlıoğlu Tarafından Yapılan Yorumlar

28.07.2020

Zülfü Livaneli'nin her eserinde ayrı bir tat alıyorum, "okuyucu ile yürekten iletişim kuran bir yazar." Bu kitabına biraz gerçek biraz distopya, hem çocuk hem yetişkin kitabı diyebilirim. Her sözcükte duyguları öyle hissettiriyor ki satırlar arasında insanların neşeyle, barış içinde yaşadıkları dünyanın en güzel adasına kaçıp gidiyorum. Hiç beklemedikleri bir anda başlayan değişim ile kesilen ağacın dalları yere düşerken, yemyeşil güzelliğin kayıp olduğunu görüyorum. Martılar öldürülürken kulağımda çığlıklarıyla sevgisizliği, öfkeyi hissederek birebir yaşıyorum. İçim acıyor, bilerek ya da bilmeyerek verdiğimiz zararlara sinirleniyorum, üzülüyorum, ağlıyorum, endişeleniyorum ve sonra bir çocuğun saflığında umut buluyorum.
20.06.2020

Kitabı görünce acaba kalemini çok sevdiğim "Yazarların İstanbul'u" nasıl deyip hemen aldım.
Şehirler ve hissettirdikleri... Şehirleri sevdiren insanlar mı yoksa şehrin kendisi mi?
Her şehrin ruhu olduğunu düşünürüm, bizimle nefes alıp nefes veren.
Kendine has kokusu, tadı, tınısı ezgisi olan.
Orhan Veli'nin dizelerinde can bulur.
Yahya Kemal'in şiiri Münir Nurettin Selçuk'un bestesi ile bize tepeden baktırır.
Her yerde bizi saran müthiş bir tarih...
Bazen bir sokak görüntüsü,
Bazen de bir isim...
Bazen bir dokunuş,
Eminönü'nde balık ekmek,
İnci'de profiterol,
Kanlıca'da yoğurt,
Sarıyer'de mısır,
Beyoğlu'nda çikolata,
İstiklal Caddesi'nde yürürken tramvay sesi eşliğinde mis gibi lavanta kokusu...
Adım adım her yönüyle sanat, tiyatro, şiir, konserler, fuarlar ve ve daha niceleri...
Benim için 1995 yılında Merhaba dediğim Sultanahmet Ticaret Lisesi ile başlayan her anı ayrı ayrı güzel olan yaşanmışlıklar...
Sahi sizin İstanbul'unuz ne diyor size?
05.06.2020

Aile danışmanlığı eğitiminde güzel insan İnci Hanım'ın kitap listesine bakarken "Aaaa adı ne kadar ilginç, nasıl güzel mi?" deyip onu soru yağmuruna tuttum:
"Şikayetin terapisi mi olur?
Acaba şikayeti nasıl anlatmıştır?
Aman ne kadar da çok şikayet ediyoruz.
Yoksa sadece söylenmek için mi şikayet ediyoruz?
Sorun olarak görmek yerine fırsat olarak görebilir miyim?
Şikayet ile eleştiri aynı şey midir?
Şikayet ederken karşı tarafın bundan haberi var mı?
Şikayet odaklı mıyım çözüm odaklı mı?
Yaşamamızda eksik olana odaklanıp sahip olduğumuz güzellikleri kaçırıyor muyuz yoksa hayatın tadını çıkarıyor muyuz?" derken aldım kitabı, başladım satırlar arasında kendimle yüzleşmeye.
Yazar sayfa 256'da diyor ki:
“Hadi gelin farklı davranalım. Artık sorun biriktirmeye son verip çözüm biriktirmeye başlayalım. Bunun için gerekli tek şey şikayetimizi etkili bir şekilde yapabilmektir.”
18.05.2020

Bazı yazarları duyarsınız, görürsünüz, tanırsınız. Elinize alıp da bir kitabının satırlarında yolculuk yapmamışsınızdır. Benim için Sait Faik öyle yazarlardan. Öykülerindeki sözcüklerin naifliği, doğallığı, içtenliği, sıcaklığı öyle etkileyici ki adeta Burgazada'da denizin kenarına oturmuş, sohbet ediyorsunuz. Zaman zaman Ada'nın rüzgarını, güneşin sıcaklığını tenimde hissediyorum. Denizin kokusunu içime çektim, dalgaların sesini duydum, adım adım sokaklarda gezdim onunla. Gözlem yeteneğine hayran kaldım. Öyle satırlar var ki doğa sevgisini ve doğaya verilen zararı anlatırken bugünü biliyormuş dedim.
Izlemediyseniz belki etkinliklerle Sait Faik'e doğru yolculuk yapmak istersiniz...
"Benden Hikayesi Belgeseli"
"Fazıl Say - Sait Faik - Sahne Eseri"
"İş Sanat Sait Faik Hikaye Dinletisi"
"Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye - Devlet Tiyatroları"
15.05.2020

Bu kitabı, tiyatro ile ilgili bir söyleşi izlerken Dikmen Gürün'ün konuşmasında fark ettim. 2007-2008 yılında öğrencilerimiz ile "Ben Anadolu" oyununu izlemeye gitmiştik; hem de tek kişilik bir oyun, kitabı alır almaz okumaya başlayınca birden o geldi aklıma.
Anadolu'nun ve insanın binlerce yıllık öyküünü izlerken sözcüklere, karakterlere can veren Yıldız Kenter, sahnede su gibi akıyor; yüreğimizi sanki avucunda tutuyor ve bizleri soluksuz bırakıyordu. Oyun sonrasında kulise gidip teşekkür ederken bizi sahnede başka kuliste başka büyüleyen bir Yıldız Kenter vardı. Sıcacık ve zarif...
Çok severim biyografi okumayı.
Satırlar arasında tiyatroya adanmış bir hayatın hikayesini adım adım izlerken sahnede soluk alan, ruhumuza dokunan, bize bizi anlatan güzel insanların izini takip ettim gülümseyerek, hüzünlenerek.
Zaman zaman bilmediğim isimlere, oyunlara baktım, tek kitap oldu binlerce kitap.