Büyük Taş Yüz Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
Büyük Taş Yüz
Ayrıca, tüm yaşamı bir dizi düşten başka bir şey değildi." (s. 8)
Melville'in yazmasını sağlamıştır, Hawthorne'un bize bu kıyağı yeter. Onun dışında öyküleri hayal gücü tetikleyicidir, Borges'e göre Kafka'yı müjdeleyenlerden biridir Hawthorne. Poe tarafından alegorinin savunulamaz kolaycılığına kaçmıştır ama Poe gibi yakıp yıkan bir eleştirmenden sağ çıkmayı başarmıştır, kötü öykülerinin yanında iyilerinin çok olması kurtarmıştır onu sanırım, Borges'ten yola çıkarak. Gölge, su ve ayna imgesini kullanarak gönüller yapmış, yüzeye bırakılan izlerin adını koymuş, öykülerini yazmıştır. Kendince. Yansıma alegorisi diye bir terim uydurabilirim; şeyler kendi dünyalarından bizimkine farklı biçimlerde dokunurlar ve Hawthorne onları görür, insanların ve nesnelerin farklı nelikleri ve ne yapabilecekleri üzerinden yürür.
Salem'de büyümüştür, dedelerinden biri cadı yakan yargıçlardandır. Kendisi de o coğrafyanın ata sporu olan püritenlikten nasibini alır, çıplak heykellerin yapılmasına karşı çıkar. Kendi dünyasında büyümüştür, babasının ölümünden sonra annesi üç çocuğunu eve kapatır, kendini de. Sevdiklerini ölümden bu şekilde koruyabileceğini düşünmüştür belki. Hawthorne öykülerini bu izole ortamda yazar, arkadaşlarına yazdığı mektuplarda kendini bir hücreye kapattığını, anahtarı bulamadığını ve bulsa da herhalde çıkamayacağını, dışarının kendisine korku verdiğini söyler. Sonradan o memleket senin, bu memleket benim diye gezenti olup çıkmıştır, normaldir. Eseceği yeri bilmeyen rüzgar...
Wakefield: Kafka'yı önceleyen budur. Anlatıcı/inandırıcı eski bir gazetede okuduğu bir öyküden bahseder, bahsetmese inandırıcı olamayacaktır. Hikâye gerçekten gazetede yer almış olabilir, bilemiyoruz, zaten özdeşim kurmayı bu bilinmezin tam kalbinde bulabiliyoruz. Neyse, Londra'da yaşayan evli bir çift var, adam birkaç günlüğüne bir yere gideceğini söyleyip gidiyor, yüzünde bir gülümseme. Yirmi yıl boyunca hemen yandaki, tuttuğu evde yaşıyor ve eşini gözlüyor. Dönüyor sonra, hiçbir şey olmamış gibi.
İnandırıcılıktan anlatıcılığa geçiş bu noktada oluyor, anlatıcı Mr. Wakefield'ı kuruyor. Hayal gücü gelişmemiş bir adam, yoldan çıkmış düşünceleri yok, karısına göre durgun bir bencilliği var, kurnazlığı uyuyor, uslu uslu yaşıyor. Tanımsız. Her şeyi yapabilir ve hiçbir şey yapamaz, yüzeyin altındaki akıştan haber yok. Sonuçta adam gidiyor, karısını gözlüyor, kılık değiştirip karşısına çıkıyor, binbir türlü iş. Arada yapay mesafelerle ilgili güzel şeylere denk geliyoruz. "Seni sevenlerle aranda böyle uçurumlar yaratmak çok tehlikelidir; nice uzun ve geniş olmaları bir yana çabucak kapanıp unutuluverirler de." (s. 16) Bu, sınırları sezilmemiş, az da olsa tanımlanmamış sevgiler için geçerli olsa gerek. Zaten adam da kendi sınırlarını yitirir, herkes olabileceğini keşfeder keşfetmez dünyadan tamamen kopar, sorumlulukları, düşünceleri ve ruhu kaybolur, yitip gitmeye yakın aniden evine döner çünkü biri olmak ister. Anlatıcı, gündeliğin getirdiği ağırlıktan kurtulmanın anlık olduğunu ve toplumdan tamamen dışlanmaya varabileceğini söyleyerek öyküyü bitirir. Küçük ilişkilerin giderek daha büyük bir sosyal yapı oluşturmasının sebebi, bireyleri her gün kontrol edecek bir sisteme ihtiyaç duyulmasıdır, kendi hapishanemizden, odamızdan, yakınlarımızdan kurtulabiliriz ama o zaman da gözlemlenmenin "kötü ama emin" duygusundan uzak kalacağız ve doğduğumuzdan itibaren bu sisteme uyum sağlayacak biçimde yontulduğumuz için köşelerimiz özgürlüğe denk gelmeyecek, grotesk bir saçmalığın orta yerinde uyumsuz bir manzara oluşturacağız.
Sanıyorum bir ölçü ondan, bir ölçü bundan iyidir.
Büyük Taş Yüz: Büyük Taş Yüz, kasabadan görüldüğü kadarıyla gerçekten de büyük ve manası çok derin. Bolluk ve bereket bu çizgileri belli, soylu bir sıfata sahip, sevecen yüzün eseri. Bu yüzü sevmeyen yok, tam yanaklarından öpülesi, makas alınası bir yüz. Ernest de tatlı bir çocuk, annesinden dinlediği kehanete göre, Kızılderililerin söylediğine de göre, hatta bana da göre, şu uçan kuşa da göre bir çocuk gelecekmiş, büyüdüğünde yüzü Büyük Taş Yüz'e benzeyecekmiş, her şey çayır çimen olacakmış. Ernest bu olayı görebilmek ister ve gerçekten çok saf, iyi ve gözlerinden öpülesi bir kardeşimiz olduğu için görebilir de. Soylu yüze soylu çocuk. Aslında sonu belli de üç beş alegorik dayı çıkacak ortaya, onlara bakalım. Biri zengindir, biri savaşçıdır, biri bilgindir ama halkın inancının aksine hiçbiri Büyük Taş Yüz'ün hatlarını taşımaz. Anlatıcı araya Washington'ı falan da sıkıştırır ki inanalım. Tamam tamam, inandık, he he... Sonra ozanla karşılaşır, ozanların yaşamın sırlarını sezme gibi bir olayları vardır, bilirsiniz, biraz mistik, büyülü olurlar. Akışı görürler, yaprağın düşeceği yeri bilirler, her neyse, bu ozan arkadaş Ernest'e düşlerini yitirmemesini, düşlerini yitirmiş bir adam olarak Büyük Taş Yüz'e asla benzemediğini ve benzemeyeceğini söyler. Belki o an aydınlanmıştır Ernest, başkasının değil de kendisinin Büyük Taş Yüz olabileceğini düşlerini yitirmediğini düşündüğü zaman fark eder.
Ateşe Verilen Dünya: Ünlü şairin eşya konulan masasının tersidir, her şey ateşe atılır, her şey arınır ve dünya yeniden kurulabilecek hale gelir. Dinler dahi yanar, kutsal kitapların alevleri göklere yükselir, para ortadan kalkınca yoksullar sevinir, yoksullar yanınca zenginler sevinir, entelijansiyadan itiraz çığlıkları yükselir, anarşistler bayram yapar, acı çekmek istemeyenler kalplerini yakmaya kalkarlar, darağaçları yakılır, giyotinler küle döner, felsefi metinleri ve dolayısıyla yaşamın anlamının sayısız biçimini rüzgar alır götürür, değersiz olduğunu düşünen insanlar kendilerini ateşe atmaya çalışırlar. İnsanın yeniden doğuşunun şenliği.
İki öykü daha var, biri Borges'e göre Poe'nun öykülerinden dört yıl önce polisiye türünü müjdeler. Karakterler ve olaylar arasındaki bağıntılar sezilirse kolaylıkla açığa çıkacak bir sonu vardır ama yine de eğlenceli ve gizemlidir. Sonuncusu da yine alegorik bir öykü, ona hiç girmiyorum.
Ateşe atılan İngiliz yazarların kitapları iyi yanar, kutsal kitaplar en parlak alevi verir, Hawthorne da bir çatırdayıp sönmeye yüz tutar, bir alevlenir, garip bir şey olur sanırım.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
azucar
04.07.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Fena değil öyküler seriyi tamamlamaya devam.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
GÖKTÜRK
16.06.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Borges'in bu serisi gerçekten çok başarılı. Bu kitapta da farklı düşünemiyorum ama içlerinden birini seçmek gerekirse 'Ateşe Verilen Dünya' hikayesini öne çıkarabilirim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
emrdgn34
03.06.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Borges serisinden yine harika bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Aynur Karakaş
05.05.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Borges serisinden yine enfes hikayeler.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Samet_KARBUZ
01.02.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Nefis hikayeler var içinde, Borges serisi gerçekten çok başarılı..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Hüsnü Yabancı
09.01.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Babil seçmeleri gerçekten çok başarılı kitaplar. bu eser de öne çıkanlarından.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
incinb
31.03.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Serinin öne çıkan kitaplarından öneririm.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
İlunga
14.03.2020
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Borges’in hazırladığı Babil Kitaplığı serisininin de neredeyse yarısına geldim.Nathaniel Hawthorne ismi, ilk kez Gary Oldman, Robert Duvall, Gary Oldman’ın baş rollerini paylaştığı Scarlet Letter filmi ile dikkatimi çekmişti.Bu kitabı okumalıyım demiştim, hâlen de okumadım.☺️
Yine Moby Dick’i okurken Nathaniel Hawthorne ve Herman Melville dostluğunu, Nathaniel Hawthorne’un Herman Melville’i yazması için cesaretlendirdiğini gördüm.Bu kez okumalıyım ama dedim.Babil Kitaplığı serisinde Büyük Taş Yüz’e sıra geldi de Nathaniel Hawthorne’un kalemiyle tanışabildim.
Beş öykünün bulunduğu Büyük Taş Yüz’deki öykülerden en çok Wakefield öyküsünü beğendim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mikehammer
29.06.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Klasik, evrensel boyut taşıyan öyküler.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Ulysse
27.06.2019
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Hızlıca okuyabileceğiniz çok güzel bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
tcyx
22.11.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Nathaniel Hawthorne az bilinen iyi bir yazar. Öyküler kadim ve iyi. Kırmızı Kedi iyi iş çıkarmış. Tebrik ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Berrin Erdoğan
22.10.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Babil'in okunmaya değer bir kitabı bilgeliğin ve yabancılaşmanın arayışın anlatıldığı güzel hikayeler
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
milt22
26.03.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bir cirpida okunabilecek turden, Amerikan edebiyati sevenlerin kacirmamasi gereken kitaplardan biri
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
wagner_mahler
22.02.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Babil serisinin değerli kitaplarından biri
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Howard Roark 23
17.08.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Babil kitaplığı eserlerinin hepsi bir birinden değerli
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
UniqueFB
10.03.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Okunması zor bir kitap ama yavaş tempo ve sakin kafayla okunduğunda taşlar yerine oturuyor. Babil kitaplığının zor kitaplarından biri.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
karbeyaz_kitap
24.06.2020
Yine #jorgeluisborges in önsözüyle başlıyor kitap ve kalemiyle ilk kez tanıştığım yazar hakkında şunları söylüyor ;
Nathaniel Hawthorne 1804 yılında Amerika'nın dışlanan ve sevilmeyen Salem şehrinde doğmuş. Babası kaptan, atalarından bazıları engizisyon mahkemesinde yargıçmış. Alegorik öyküler yazan yazarı Edgar Allan Poe söz kalabalık yazdığı iddiasıyla suçlamış. Dostu Hermann Melville Moby Dick'i yazara ithaf etmiş. Bu seçkiyi okuduğum için çok mutluyum. Mutlaka okuyun tavsiyemdir.
Kitap 5 öyküden oluşuyordu ;
Wakefield
Büyük Taş Yüz
Ateşe Verilen Dünya
Mr. Higginbotham'ın Başına Gelenler
Rahibin Kara Peçesi

En sevdiğim öyküler Wakefield ve Büyük Taş Yüz oldu.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
milban
31.05.2019
Babil Kitaplığının seçkin eseridir diyebilirim. Öyküleri sıkılmadan okuyabilirsiniz.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
shriyne21
13.10.2016
pek begenmedım. dılı cok zor geldı. cevırısıyle mı alakalı acaba bılmıyorum ama ben sevemedım
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla