Zamanı Aşan Şehirler Hakkındaki Yorumlar

Ebubekir Altunok
04.05.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Çok ayrıntılı bir gezi kitabı olmasada okunması güzeldi
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ilkay coşkun
21.01.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yazar, şehirlerin ömürlerini devletlerin ömürlerinden hep daha fazla görür. Devletler yıkılsa da şehirler bir şekilde hayatiyetini sürdürürler ve bu şekilde ömürlerini daha uzun yaşarlar. Bahsi geçen bu kadim şehirlerin, yüzyıllar içinde zenginleşen bilgili ve bilgelik birikimleri, birlik içinde çokluk, çokluk içinde birlik anlayışıyla, benzerleri bütün şehirlere ışık olmaya devam edecektir. Kadim kültürümüzün ve değerlerimizin ışığında, Kızılelma'ya giden yolu Üstad Sezai Karakoç, tekraren göstermiştir adeta. “Dirilmiş bir geçmiş, aydınlık bir gelecek, altın bir şimdiki zaman” Bu güzergâh, bizlerin önünde güzel bir yol olacaktır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-2579292
04.04.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Doğunun Müslümana, Türke yurt ve kök şehirlerini başka bir kalemden tanıma fırsatı bulduk. Teşekkürler.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
_maisiyah_
17.02.2018
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
asyanın sehirlerini merak ettiğim için okuduğum beğendiğim bir kitap oldu ama basım tarihi biraz eski olduğu için sehirlerde değişen durumlar ve yerler açısından keske daha güncel olsaydı dedim
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
rasit
17.11.2016
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Beş Şehir eserinin yurt dışı versiyonu diyebiliriz. Sovyetler sonrası Orta Asya'nın durumunu bizlere tekrar hatırlatıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
muftuihsan 25.05.2010
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bakü-Şeki-Taşkent-Semerkant-Buhara. Sovyetler dağılmadan önce 1991'de Aydınlar Ocağının Hayrettin Karaman, Nevzat Yalçıntaş, Ali Özek, Mehmet Maksutoğlu, Naim Karaman ve yazar gibi değerli hocaların da içerisinde bulunduğu bir toplulukla Azerbaycan ve Özbekistan’a düzenlediği bir gezinin ardından, bu kitap kaleme alınmış. Her ne kadar yazar, o tarihleri anlatsa da kalıcı bilgiler de takdim etmiş. Yazar, şehirleri anlatırken, ortak mayamız olan bilgilerle de süsleyerek kalıcı bilgiler oluşmasını sağlamış. N. Fazıl ve S. Karakoç’tan yapılan alıntılarla konuyu harmanlama kitaba zenginlik kazandırmış. Gidip de göremeyenler için bir parmak bal niteliğinde olan kitabın gidecek olanlara da bir rehber niteliği taşıması bir özellik olarak zikredilebilir. Kitaptan bir kısım alıntılar şöyle:

Yirmibirinci yüzyılın dervişleri işletmeler olacak. Sermayenin ihraç edildiği ülkeye, dil, kültür ve sanat da hiçbir engelle karşılaşmadan kolaylıkla gider. (s.9)
Malik eş-Şahbaz(Malcolm X) Mekke’yi zaman kadar eski bir şehir olarak niteler. (s.18) Mekke ve Medine erdemde bütün şehirlerden önce gelir. Necip Fazıl’ın deyişiyle ‘Mekke sert çehreli ve çatık kaşlı, Medine ise güler yüzlü ve tatlı bakışlı’ Mekke Allah’ın celal, Medine de cemal sıfatından işler taşır.
Dünyada her şehir, Medine ve New York’u gündüzün geceyi, gecenin de gündüzü içinde taşıdığı gibi dokusunda taşır. Medine’nin ağırlık kazandığı şehirlerde hoşgörü ve güleryüz öze çıkarken, New York’un ağırlık kazandığı şehirlerde şiddet ve çatışma öne çıkar. (s.21)

BAKÜ: Bakü’ye hakim bir meydanda yer alan Şehitler Bahçesi, en ziyaret edilen semti. Hangi coğrafyada olursa olsun Müslümanların kurduğu her şehrin gerçek sahipleri şehitler. Bir şehirde yaşayanlar, şehitler gibi vakti düştüğünde toprağın üstü kadar, altını da sevmesini bilemezlerse, başlarını dik tutmakta çok zorlanırlar. (s.37)

ŞEKİ: Bakü ile Şeki arasındaki ilk önemli yerleşim merkezi Şamahı. Şamahı büyükçe bir kaza. Şirvanşahlar döneminde Azerbaycan’ın başkenti olmuş. Şamahı’nın merkezi bir yerinde, yan yana iki büyük kubbesi olan 1743’te yapılmış Cuma Camisi var. Azerbaycan’ın hiciv şairi Mirza Ali Ekber Sabir Şamahılı. Şiirlerini topladığı ‘Hophopname’si A. Mecit Doğru Türkiye Türkçesi ile yayınladı. (s.60)
Şamahı kilimleriyle, Şeki ipekli dokumalarıyla ünlüymüş. Bursa Türkiye’nin, Şeki Azerbaycan’ın ipekçilik merkezi. (s.63)
Han Sarayı, Şeki’ye her gidenin görmeden gelmediği bir sanat eseri. Eşsiz bir minyatür ev. Sarayın iç ve dış bütün duvarları Anadolu’da örneği pek olmayan bir biçimde işlenmiş. Her oda, her salon, her duvar bir halı gibi rengarenk. Yüzyıllık çınarlarla dolu geniş bir bahçe içindeki saray, Kafkas dağlarının eteğinde kente egemen bir konumda. Bu stratejik konumu, onun bölgeye gelen ordulara karargah olmasına yol açmış. (s.72)
Şeki, Bahtiyar Vahabzade’nin memleketi.

TAŞKENT: Taşkent’te geniş caddeler ve yeşil alanlar kentin merkezinde önemli bir yer tutuyor. Taşkent’in ikibin yıllık bir tarihi varmış. Timur zamanında Orta Asya’nın önemli kültür merkezlerinden biriymiş. Taşkent 1929’da Özbekistan’ın başkenti olmuş. (s.92) Hoca Alemdar cami Ömer b. Abdülaziz döneminde yapıldığı söyleniyor. (s.115)
Eski Taşkent’te dörtyüz yıl önce inşa edilmiş Barak Han Medresesi’ne büyük bir taç kapıdan giriliyor. Medresenin karşısında kubbesiz Tille Şeyh Camisi var. (s.96)
Allah vermeyeceğini istetmez. (İmam Rabbani) (s.101)
Bütün sanatlar camiye götürürler ve cami de insanı duaya götürür.(R. Garaudy) (s.110)

SEMERKANT: Semerkant, Türklerin 7. yy’da kültür merkezlerinden birisi olmuş. Taşkent’ten Semerkant’a giderken insanı büyüleyen bir güzelliği olan Timur kapısından geçilir. (s.119)
Registan meydanı, biri, karşılıklı birbirine bakan iki medresenin arasında olmak üzere eşsiz güzellikte üç medreseden oluşuyor. Kim ne derse desin, neresinden bakılırsa bakılsın, güzellikte dünyada hiçbir meydan Registan Meydanı ile yarışamaz. Üç medreseden biri Timur’un torunu, ünlü bir astronom olan Uluğ Bey’in adını taşıyor. (s.122)
Sanatçıların ne orduları ne de silahları var! Ama onlar gönülleri fethederek ülkeleri ele geçirirler. Ali Şir Nevai, ‘Hiç ordum olmadığı halde, Çin sınırına ve Tebriz’e kadar bütün Türk ve Türkmen illerini, sadece divanımı göndermek suretiyle fethettim’ der. Ülkeleri sanatlarıyla fethedemeyenler, ordularıyla hiç fethedemezler. (s.123)
Özbekistan sınırları içinde kalan İmam Buhari’nin türbesi Semerkant’ın 40 km dışında bulunuyor. (s.125) Semerkant’ın siluetini oluşturan Timur’un türbesi, lale soğanı biçiminde Türk mavisi kubbesiyle Semerkant’ın simgesi olmuş. Şehir içinde nerede olursanız olun ilk gördüğünüz bu görkemli kubbedir. (s.130)
İslam dininin Semerkant ve Buhara’da yerleşmesine sahabeden Kusam b. Abbas’ın büyük rolü olmuş. Peygamberimizin amcasının oğlu olan Kusam 675'de Semerkant’ta şehit düşmüş. Timur, Kusam b. Abbas için kırk basamak merdivenle çıkılan tepeye bölgeye özgü kubbeler ve eşsiz çinilerle kaplı güzel bir türbe yaptırmış. Kusam b. Abbas Semerkant’ın Eyüp Sultan’ı. (s.133)

BUHARA: Buhara Anadolu’nun Müslümanlaşmasında büyük görev yüklenen Horasan erenlerinin kaynağı. (s.152) Buhara Maveraünnehir’de kurulan ilk Türk Devleti Samanoğullarının başkenti olmuş. (s.155).
Farabi Buhara’da 870 yılında doğmuş.(s.158) Buhara’nın kalbi, tasavvuf yolunun büyüklerinden Bahaeddin Nakşibend’in kabri çevresinde atıyor.(s.163) Kabri Buhara’ya 20 km dışında Kasrı Arifan’da. (s.164)
Buhara’nın merkezinde de, Semerkant’taki büyük Bibi Hatun Camisi gibi bir Cuma camisi var. Buhara’ya ilk cami, Müslüman orduların komutanı Kuteybe tarafından 713'de yapılmış.(s.167)Mir Arap medresesi ile Cuma Camisi arasındaki büyük minarenin o ilk camiden geriye kaldığı söyleniyor. Cuma Camisinin kıblesi dışında her üç cepheden girilmesi için büyük taç kapılar yapılmış. Caminin üstü açık bir orta alanı var. Bu alanın etrafı 380 kubbeli kapalı mekanla desteklenmiş. (s.168)
‘Avlanmayan, av olmaya çıkar.’ (s.178)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
persius 05.02.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ersin Nazif Hoca, Orta Asya'da gezdiği/gözlemlediği şehirlerin yalnızca fiziksel boyutunu gözler önüne sürmüyor, o şehirlerin ekonomik ve sosyal değişimlerini de okurun belleğine düşürüyor. Sürükleyici ve düşündürücü bir çalışma.

Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (24)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
koçeroviç73 02.10.2007
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
zamanı aşan şehirler,zamanın her aşamasında var oldular.Yer üstünde eğitim,kültür,medeniyete üstün olmaları,Yer altı zenginliklerinde;petrol diğer maddenlerin olması bu şehirleri çekici hale getirdi.Toplumun müslaman olması nedeniyle tüm medeniyleri tehdid eder konuma geldi.Bu şehirler bu bedeleri çok ağır bir şekilde ödediler.Ama yıkılmadılar.Kitaptan şöyle bir sonuca vardım.insan ne kadar asi olursa ancak kendisine zarar verir.Sovyetler birliği döneminde yapılan insan dışı muameler yaratıcısını aldı götürdü.Ama bu şehirler hala ayaktadır.Yeni bir toplum yaratma peşindedir.zamanı aşan şehirler,zamanı yeniden yaratma peşindedirler....Ayrıca şirket ve örgüt kurarak üretimler yapması bu üretimlerin pazarlaması fikri fena bir fikir değildir.uygulandığı taktirde başarlı olanacaktır.kitabı tavsiye ediyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (27)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla