Düşman Kazanmak Sanatı Hakkındaki Yorumlar

Tarık Buğra nın romanları kadar denemeleride çok ilgi çekici. Sağ görüşlü bir yazar opmasına rağmen sağın bütün argümanlarını savunmuyor, savunduğu fikirleri ise sıradan görüşlere dayandırmıyor. Sıkılmadan okunacak denemelerden

Tarık Buğranin düzyazı dünyası hakkında da fikir sahibi olabileceğiniz fikralardan oluşan nitelikli bir eser

Güzel bir eleştiri eseri olmuş.romanları kadar başarılı bir kitap olmuş diyebilirim

Tarık Buğra'nın köşe yazılarından oluşuyor. Faydalı fakat ismini tam karşılamıyor. İnternet haberciliğindeki yanıltıcı haber başlıkları gibi adeta :)

Derlemelerinde bütünlük aranmadıkça çok güzel bir kitap.

tarık buğra dan farklı bir yorum. zevkle okudum

Buğra'nın bazı yazılarının bir araya getirildiği kitap

Buğranın yazılarından oluşan kitap iyiydi

Düşman Kazanmak Sanatı ile kastedilen, Tarık Buğra'nın Türk Dili ve Edebiyatı konusundaki görüşlerini açık, samimi ve dokundurucu bir şekilde ifade etmesi, bilhassa dönemin Türk Dil Kurumu, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlara karşı eleştirel ve sert bir tavır takınmasıdır. Kitapta sürekli tekrar edilen çok önemli bir söz var : "kelimelerle düşünürüz"

Üstad Tarık BUĞRA' nın 1960 ve 1970 li yıllarda, Türkiye Edebiyatı temsil eden kişileri, Türkiye nin o zamana ait siyasi, ekonomik, sosyal koşullarından dem vurarak aktaran kıymetli gazete yazılarının bir bütün hali olan kitap. Geçmiş ile ilgili meseleleri okudukça karşılaştığım tek husus ne yazık ki tarihin sürekli tekerrür ettiği. Kıymetli insanların, kıymetli düşüncelerin sürekli ötekileştirilmesi, hayat hakkı tanınmaması tekrarı acaba kaçıncı neslimiz ile son bulacak. Kendimize ait özgün eğitimi ne zaman gerçekleştirirsek haliş fikirler elbet o zaman hayat bulacak, değer yargılarımız var olacak.

Tarık Buğra'yı yakından tanımak ve neler için neden mücadele ettiğini anlamak, o günden bugüne Türkiye'de nelerin değişip değişmediğini görmek için okunması gereken bir derleme.

Tarık Buğra'dan yazarlık üzerine nefis denemeler.
Yazmak ve yazarlık konusunda bilgi edinmek isteyenler kaçırmamalı.

Makalelerinin toplandığı bir kitap. Özellikle Türkçe ile alakalı makaleler çok hoşuma gitti.

tarık buğranın romanları kadar akıcı olan ve aynı zamanda bilgilendiren kitabı

Tarık Buğra'nın okuduğum ilk kitabıydı, oldukça güzel ve akıcı. Türkçe'nin arılaştırılması ile ilgili getirdiği eleştrilere geniş yer verilmiş.

yazarın üslubu güzel. eleştiri denebilecek bir eser.

romanları kadar başarılı bir kitap olmuş diyebilirim ben büyük bir zevkle okudum

güzel bir kitap olmuş. baya araştırmış yazar. iyiki de araştırmış

Güzel bir eleştiri eseri olmuş. Gerçekten okunması gereken dönemin en muhteşem yazarlarından bir tanesi

Tarık Buğra, bu adı duymak bile bana bir çok şey anlatıyor. O usta kalem, vatansever ve millet aşığı ınsanın makalelrinde ne denli haklı olduğunu, tespitlerinin ne denli doğru olduğunu günümüzde dahi görebiliyoruz. O zaman ki Türkçe'mizdeki, medyamızdaki ve çeşitli kurumlardaki sorunları ustaca tespit etmiş ve yapılması gerekenleri bir bir ortaya koymuştur. Kitap bir nefeste okunuyor ve okurken zevk alıyorsunuz. Ancak eser okunduktan sonra içinizin sızlamamasına imkaan yok. Günümüzden yıllarca önce var olan ve tespit edilmiş sorunlar halen günümüzde da devam etmekte ve bir çözüm üretilmemekte.

Kitap Tarık Buğra'nın Dergi ve gazetelerde çıkmış makalelerinden oluşuyor. Kitabın adına baktığımızda ; Dost Kazanma Sanatı adlı bir kitap var , bu kitap da herhalde ne yaparsak düşman kazanırızın anlamı çıkarıyoruz. Halbuki kitapta anlatılmak istenen dilimize nasıl sahip çıkacağımız, ülkemiz için , gelişme için nelere önem vermeliyiz , Geleceğimiz adına düşebileceğimiz hatalar nelerdir gibi , insanı gerçekten gelişmeye yönlendiren konular . Bence bu kitap Ortaokul çağlarında okunması gereken kitaplardan biri. 100 temel eserden biri de bu olmalıydı. İnsan bu kitabı okurken Yazarın yaşadığı yıllara gitmek istiyor.

Türkçemize ve yazınımıza övgüye değer bakışlar,yorumlar,tespitler..Ustaca yazılmış denemeler de diyebiliriz.Dil üzerine,kültür üzerine,edebiyatımız üzerine.Dilde eşanlamlı kelime olmadığı gerçeğine de çok kez temas etmiş Buğra.Hakikat'ı hiç kullanmasak da hep gerçek desek ne çıkar diye sorana,Hakikatı kaybederiz diye cevap verdiğini söyleyen yazarımız,Hakikat'ı atarsak Hakikat ile bağlantı kurmakta güçlük çeken nesil yetişir diyor.Haklı değil mi gerçekten ?Hakikat da bizim,gerçek de bizimdir.Tıpkı diğer tüm kelimelerimizde olduğu gibi.Ömrü tükenmeyeni dilden çıkarmaya çalışmak gibi saçmalık olamaz.Neden de bizim,sebep de bizimdir.Şehir de bizim,kent de bizimdir vb..Bu konularda da güzel izahatlar veren yazar,kültür dünyamıza bakışımızı aydınlatacak daha nice konuya değiniyor..Okuyun,pişman olmazsınız sanırım..