Yapıtı pey beğendim. En hoşuma giden taraf karakterlerin Türkçe adlar taşıması oldu: Kara, Taluy, Gökçe, Engin, Eci, Puur, İğbüken, Ezgin, Aydı, Gürbüz, Kiçi Söygin, İyican, Düzgün, Pak...
Yazarın kullandığı bu adlardan Taluy, bugün Anadolu Türkçesi’nde unutulmuş olup “okyanus” anlamına gelir; Orkun Anıtları’nda da geçen bir sözcüktür. “Puur” bizim kullandığımız “buğra” sözcüğünün günümüz Altay Türkçesi’ndeki karşılığı. Kiçi Söygin adındaki “söygin” sözcüğünün anlamı sanırım “seven”; çünkü Türkmence’de bizim “sevgi” sözcüğümüz “söygi” olarak kullanılmakta. “Kiçi” sözcüğü ise Türkmece’de “küçük” anlamını taşıyor. Tabi bunlar benim yorumlarım, yazarın niyetini tam olarak bilmiyorum. Ama yazarın, karakter adlandırmasında yalnızca Türkiye Türkçesi ile sınırlı kalmadığı, başka Türkçe şivelere yöneldiği açık...