Baudolino, kutsal Roma İmparatoru Friedrich’in manevi oğlu, duyduğu bir dili birkaç gün içinde konuşmayı beceren, onmaz bir yalancı, büyük bir seyyah olarak çizilen bir karakter. Umberto Eco, anlatmak istediği dönemin çok kültürlü yapısına, siyasi olaylarına, ülkelerin coğrafyasına, halkların folkloruna ve hepsinden önemlisi sahtelikler üzerine kurulmuş Hıristiyan inançlarına tek bir karakterin yaşamöyküsüyle değinmek istemiş de “Baudolino”yu yaratmış sanki.
İnançların, efsanelerin, mucizelerin, kerametlerin ve bunların oluşturduğu tarihin, nasıl da, tahmin edilemeyecek küçük anların ve o anlarda çok da uzak görüşlü olmadan üretilen, çoğu küçük ve masum yalanlardan oluşan anlık çözümlerin ürünü olduğu anlatılıyor bu romanda.