Kur'an'ın ilk emri "oku" ile romanın baş kahramanının izlediği yöntemin kesiştiğini düşünüyorum, diğer bir deyişle hiçbir beşerî öğretiye ve yönlendirmeye teslim olmayıp herkesin kendi yolunu kendisinin çizmesine dair içsel yolculuğun Hint usulü tasavvuf kıvamındaki serüveni. Erdirici olanın hedefe varmanın değil, yürüme eyleminin sürekli olmasına yapılan vurguda ırmak metaforu ustaca kullanılmış, zaman kavramının daimî şimdiden ibaret olduğunun idrakine varmamıza ışık tutulmuştur. Doğu dünyası dışındaki bir noktadan bakılınca romanın ilgi çekmesi doğal kabul edilebilir, ancak içeriden bakan bizler için sürpriz mahiyetinde hayret uyandıran farkındalıklara yol açtığı iddia edilemez.