Sekeller & Doğu Avrupa’da Unutulmuş Bir Hun Kavmi Hakkındaki Yorumlar

Onaylı Yorum Bu yorum, Onaylı Yorumcu tarafından yazılmıştır.
zafer saraç
18.05.2023
Plevne Marşı'nı Okuyan Sekeller
İnternette dolaşan videonun birinde, kilisede çocuklardan oluşan bir koro tarafından Plevne’nin şanlı direnişinin destansı marşı okunur. İlk aşamada marşın aşina olunan yorumdan uzak bir şekilde seslendirildiği görülür. Üstelik, alışıldık kilise müziklerinin aksine marşımız gayet tempolu bir biçimde söylenir. Akla ve mantığa hatta tahayyüle uymayan bu görüntünün altında Sekel Türkleri diye bir yazı vardır. Dünya üzerindeki birçok Türk topluluğu gibi onların hakkında da bilgi sahibi olmak için böyle bir video keşfine ihtiyaç duyulması gariptir. Peki, kimdir bu şanı büyük Osman Paşa diye bağıran Sekeller?

İsmail Hakkı Işık, bu soruya yanıt arayarak “Doğu Avrupa’da Unutulmuş Bir Hun Kavmi Sekeller” isimli eserini tarih literatürümüze kazandırır. Türklerin geniş bir coğrafyada boylar ve kabileler halinde yaşaması, onların tam manasıyla tetkik edilmesini zorlaştırır. Binlerce Türk boyu belli bir coğrafyaya bağlı olmaksızın Tuna’dan Çin Seddi’ne kadar hesaba gelmeyen bir alanda parça parça görülür. Unutulan ve esamisi okunmayan ama tarihi etkinlikleri yadsınamayacak bu Türk topluluklarının detaylı analiz edilmesi, Türk tarihinin karanlıkta kalmış bir kesiminin aydınlığa kavuşturulması demek olacağından Işık’ın amacının ulvi yönü ortaya çıkar.

Elbette, adı az duyulmuş bir kavmin ele alındığı düşünülürse adı geçen topluluğunun varlığının ortaya koyulmasından önce köklerinin aşikâr kılınması önem arz eder. Bu nedenle Sekellerle ilgili literatürün -yazarın eserinde sıkça bahsettiği gibi- büyük kısmını etnolojik ve etimolojik çalışmalar oluşturur. Fakat tez aşamasında olup akim kalan bu bilimsel ilanların tarih ve kültür sahasına tam manasıyla hizmeti olur mu tartışılır. Zira eserde bahsedildiği gibi Sekel kelimesinin anlamı üzerine bile bilim dünyasında hatırı sayılır bir münakaşa yapıldığı görülür. Oysaki, kelimeleri yeni bağlamına oturtan kültürel özelliklerin vurgulanması ve siyasi tarihinin yeni yorumlarının ortaya koyulması bazı bilgilerin anlaşılmasını daha kolaylaştırır. Misal, eser okunduktan sonra yazımızın başında belirtilen kilise korosunun durumu hiç yadırganmaz.

Buradan hareketle eserine şekil veren yazar, kitabını dört bölüm halinde tasnif eder. Sekellerin Macarlarla akrabalığına ve ortak tarih anlatısına sahip oluşlarına istinaden ilk kısımda Macarların kökenine ve tarihine ilişkin bilgiler verilir. Macar tarihine bütün olarak bakıldığında Sekellerin yerleştiği yer daha aşikâr bir biçimde ortaya çıkar. Zira mevzu bir Türk boyu ise genelden özele bir anlatım konunun bağlamına yerleşmesini sağlar.

İkinci bölümde, Sekellerin etnik kökenine ışık tutulmak istenir. İlk aşamada analitik bir yönelime sahip olan anlatının zamanla teorik düzleme oturduğu dikkat çeker. Zira Sekeller hakkında kalem oynatanların büyük kısmı kendi tasavvurlarını bilim dünyasına kabul ettirmeye gayret gösterirler. Bunun önemli sebeplerinden birisi Sekellerin hakkındaki bilgilerin yetersizliğidir. Kaynak azlığından dolayı tezlerin farklılaştığı ve yoğunlaştığı noktasından hareket eden yazarın teorisini şekillendirmesinin güçlükleri inkâr edilmez. Buna rağmen ortaya tatmin edici bir tablo koyulur.

Eserin üçüncü bölümü siyasi tarihe ayrılır. Sekellerin siyasi tarihin penceresinden nasıl göründükleri onların geçmişini aşikâr kılarken, kronolojik olarak sunulan siyasi faaliyetler önceden verilen etnolojik bilgileri manidar hale getirir. Tarihin devamlılığını kanıtlayan bu bilgilere istinaden savunulan tezi sadece kelimeler de değil kültürün ve siyasi tarihin içinde aramanın mantıklı bir tutum olduğu anlaşılır. Yine Sekellerin vatanı Erdel’in Osmanlı tarihindeki görünümü birçok yeni bilginin öğrenilmesini sağlar. Zaten yazarın didaktik öğretisi konunun anlaşılmasını kolaylaştıracak tüyoları sürekli okura verir. Siyasi tarihin anlaşılmasının büyük zorlukları, coğrafya bilgi düzeyinin arttırılması ve verilen haritalar yardımıyla ortadan kaldırılır. Yine bölgede otorite kuran devletlerin yönetim özelliklerinin kıyas edilmesi, akılda kalıcı örneklerin neşet etmesine neden olur. Misal, bölgedeki Osmanlı asırlarının istikrarını yazılanlardan anlamak mümkündür.

Eserin dördüncü bölümü ise; Sekellerin sosyo-kültürel ve ekonomik özelliklerine ayrılır. Bu kısmın Sekellerin iyi bir biçimde tanınmasını sağladığı şüphe götürmez. Tarihi bilgilerle harmanlanan güncel bilgilerin geçmiş gelecek ekseninde okurun kıyas yapmasının önünü açtığı dikkatten kaçmaz. Özellikle sosyal yapıya dair diğer Türk topluluklarıyla paralellik arz eden bilgilerin eserin başında verilen etnolojik verilerden daha etkili olduğu görülür. Çünkü boy yapısı, aile özellikleri, ekonomik yapılanmaları, örf ve adetleri Türklerle paralellik arz eden bir topluluğun köklerini dışarıda aramaya gerek yoktur.

Yazarın kaynak kullanımına ayrı başlık açmakta fayda vardır. Öncelikle Sekellerin Erdel coğrafyasında görülmeye başladıkları ilk günden günümüze kadar uzun bir zaman diliminde kaynaklara hâkim olmak zordur. Buna karşın eserde kaynakların izinin iyi sürüldüğü savunulabilir. Yazarın Sekelleri araştırmak için ilgili coğrafyayı ziyaret etmesi, orada çeşitli temaslar kurması onun konuya olan ciddiyetini kanıtlamaktadır. Ayrıca ilk dönem antik kaynaklarının, Osmanlı dönemi kayıtlarının ve güncel demografik verilerin bile eserde yer etmesi çalışmanın zenginliğini ortaya koymaktadır. Konuyla ilgili son söz söyleyenlerden sonra uzun süre bilimsel aktivitenin olmaması, verilen bilgilerin genel kabul görmesini sağladığı gibi Sekellerle ilgili alanın bakir kalmasına da neden olur. Işık, burada devreye girerek Sekeller konusunda yeni şeylerin söylenmesinin gerekliliğini eserinde vurgular ve özgün tezlerle konusunu daha açık bir duruma getirir. Zaten hangi bilimsel araştırma sahası mevzu olursa olsun hedef edinilmesi gereken amaç da budur.

Yine eser, ilgiyi Sekellere kanalize ettiği gibi yeni kaynakların okunması yönünde okurunu şevklendirir. Bu yüzden Işık’ın yaptığı çalışmanın ilerleyen dönemde Sekellerle ilgili özel alanlara yöneleceğini düşünmek şaşırtıcı olmaz. Misal bugün bir milyona yakın nüfuslarıyla Sekelistan (bugünkü Romanya sınırları içinde) yapılan araştırmaların iyi bir başlangıç noktası olabilir. Yine arkeolojik verilerin tarihlendirilmesi ve kimliklendirilmesi, genetik çalışmalardan elde edilen sonuçlar Sekellerin tarihinin deşifre edilmesi için iyi birer fırsata dönüşebilir.

Sonuçta, Sekeller hakkında Türkçe kaynaklardaki yetersizliğin giderilmesi adına eserin yazılması güzel bir girişimdir. Türklerin boy yapılarının tam haritasının çıkarılması bile kendi içerisinde bazı zorlukları ortaya çıkarmaktadır. Türklerin onomastikası (özel isim bilimi) üzerine yapılan “Bütün Türk Halkları” isimli eserde yirmi üç bin boy, oymak ve obanın isminin bulunduğu düşünülmektedir. Sekellerin bu boylardan biri olduğu düşünülürse tarihçilerimize fazlasıyla iş düştüğünü tahmin etmek güç değildir. Üstelik bazı Türk boylarının tarihte gösterdiği etkinlik hiç de azımsanacak kadar değildir. Küçük boy ve oymaklardan neşet eden büyük devletler düşünüldüğünde işin boyutunun daha da fark edileceği anlaşılır.

Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Kül Erkin
03.01.2023
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Burnumuzun dibinde tanımadığımız komşularımızın tarihini anlatan önemli bir kaynak kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
magemiz
10.09.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Sekeller, Doğu ve Orta Avrupa'nın en az bilinen topluluklarından birisi. Yazar Sekellerle ilgili teferruatlı bir kaynak hazırlamış. Üstelik Sekellerin menşeine dair kendine has bir yorum koyması kitabın değerini arttıran bir husus. Sekellere ait köy, kasaba ve diğer yerleşim birimlerine dair detaylı ve güncel bilgiler var. Prens Chaba Efsanesi, Samanyolu Efsanesi gibi Sekellerin kökenine dair halk söylenceleri çok ilgi çekiciydi. Yayınevine de teşekkür ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Gök Kurt
22.06.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Avrupa Hunlarının bir parçası olan bu devlet hakkında nerdeyse kimsenin bilmediği bir devleti anlatan enfes bir kitap. herkese tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-3905854
30.01.2022
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Sekeller hakkında bulabildiğim nadir bir eser oldu
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
cokcirkin
09.05.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Türk tarihinde okunması gerekn kitaplardan biri
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
gecebeg
05.04.2021
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Avar Devleti’nin 9. yüzyılın sonlarına doğru dağılmasının akabinde Orta ve Doğu Avrupa’ya göç eden ve Erdel’in korunaklı coğrafyasında varlıklarını sürdüren gruplardan birisi de kökenleri Ogur Türklerine dayanan Sekellerdir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla