“Kentlerde kimseler birbirini tanımıyordu. O güne kadar tanımayı pek düşünmemişlerdi, ama artık önemliydi; tanınmayanlar, kuşkuyla süzülüyordu.
Bıyıktan, saçın taranış biçiminden, kısalığından ya da uzunluğundan, giyiniş özelliklerinden, bir düşmanlık, bir dostluk belirtisi çıkarılmaya çalışılıyordu.” (s.16)
•
1979. Ülkenin yüreğine ‘bukağı’ vurulmuştur. Bir şekilde ‘yalnız, sessiz, kimsesiz’ kalmıştır.
Böyle bir dönemde yayımlanıyor Yürekte Bukağı. Onların sesi olmak gayesi güdüyor mu bilmiyorum; ama bir şekilde dokunuyor olanlara. Olacaklara.
•
Ülkü Tamer, Turgut Uyar, Cemal Süreya ve diğerleri. Yayımlanan dergiler, gazeteler, telif eser ve çeviriler. Hepsine yetişiyor Tomris.
•
1980 Sait Faik Hikaye Armağanı’na da layık görülen eseri ‘bir noktanızdan’ yakalayacak elbette. Buyurun.