Büyük Irmaklardan Bile Hakkındaki Yorumlar

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı, yani yazarın diline kitaba konuya beni hayran bırakan ilk kitabı...Yazarın tarzı başlangıçta farklı gelecektir çünkü sizinle konuşur gibi anlatıyor,roman kahramanı karşınızdaymışcasına sizinle dertleşiyor sanki... yazarın tüm kitaplarını okumalısınız mümkünse.

Güray Süngü bu romanında bir masal anlatır gibi uyutulduğumuz asıl masaldan uyandırmak istiyor bizleri. Güray Süngü'nün kalemini çok seviyorum, son dönemin özgün yazarlarından biri. Öyküleri gibi romanı da oldukça güzeldi, tavsiyemdir.

Bugünümüzü anlatan muazzam otesi güzellikte bir distopik kurgu kitabıdır.

Yazarın okuduğum ilk kitabı.Tarzı farklı olmakla birlikte kurgu çok güzeldi.Hemen başka bir kitabını aldım.

Hediye ettiğim kişi keyifle okuduğunu belirtti

Tarzı farklı akıcılık kesinlikle var

ne yazsa okurum dediğim iki yazardan biridir. kesinlikle öneririm

Akıcı olmakla birlikte Güray Süngü şaşırtıcılığını bu eserinden biraz esirgemiş olduğunu düşündüğüm bir okuma oldu. Belki de bunu esirgemiş olmasıyla beni şaşırtarak gerçekleştirmiştir şaşırtıcılığı..
İnsanı, insanın habis duygularını daha çok ön planda tutarak anlatmış. Masalsı bir dille anlatmış.
Kendisinin bir imza gününde bu kitabın (sanırım) diğerleri kadar içine sinmediğini ifade ettiği söylenmekte.

her kitabını merakla beklerim Güray Süngü'nün. Her cümlesi için daha başka ifade tarzı bulunmazdı diye hayranlıkla, heyecanla merakla okudum.

Başlarda kitabın diline alışmak ve dünyasına girmekte biraz zorlanmıştım. Ama bir kere o kapıyı aralayınca kitabı bitene kadar elimden bırakamadım. Kurgu alıştıktan sonra çok akıcı. Ve entresan bir hikaye. Sizi kendine bağlıyor ve gerçekliğini sorgulamadan o anda yaşamaya başlıyorsunuz. Alışılmamış bir deneme bence.

Farklı bir tarzı var, merak uyandıracak türden bir kalemi var.

Üç masal var, okuduğum. İki kardeşin, üç masalı. Kan akıtan ve kanı akıtılan o meşhur kardeşlerin ... Ama üçüncü masalda roller değişiyor.

"Kargalar görmüş olan biteni. Anlamışlar da ak saçın nasıl karaya, kara saçın nasıl aka döndüğünü. Dünyada zalim diye biri yokmuş, zulüm diye bir şey varmış. Anlamışlar kargalar zulmü işleyenin zalim olduğunu. Akın bir eyleyişle bile birden karardığını. Ama şükür ki, karanın bile bir eyleyişle aka döndüğünü."
.
Şimdi Yamuk yani Tohum, Gökadam'ın kaderinden mi yaşadı? Ya da Güvercin Kız, Gülperi'nin kaderini mi?
Kader miydi çiçekler, çalılar, vazolar ve çekiçler?
Sahi Kıral'ın heykelinin kolunu kim kırmıştı?

Aylardır beklenen Güray Süngü romanı nihayet geldi..
Yıllardır takip ettiğim, herkesten farklı çalışan bir zihnin neticesi olan eserlerinin klasikleşeceğine eminim..
Çünkü bize çok farklı gelen şeylerin bize ne kadar yakın olduğunu da gösteren bir yazar..
Çünkü de(rt)li..
Çünkü aklın içinde olmalı baharat gibi
Bir parça delilik..

Neredeyse bütün Güray Süngü kitaplarını okuyan biri olarak, bu kitabını da çok severek okudum. Yani yazarın kafası gerçekten farklı çalışıyor herşeyden öte. Farklı çalışan bir kafanın ürünü de doğal olarak özgün bir kitap olarak açığa çıkıyor. Üç farklı zaman, üç masal... Her satırda ve her masalda insan kendini okuyor. Zaman değişse de insanın özü yine hep aynı kalıyor. Okuyunuz efendim...

Ustadan okunası bir eser daha.