Komitacılık bir insanın kanına girdi mi ölünceye dek çıkmazmış ve her ihtilal işe en evvel kendi evlatlarını yemekle başlarmış.Yakup Cemil sıkı bir komitacı, ihtilalci, cesur, gözü pek bir fedai.İttihat ve Terakki'nin, Teşkilatı Mahsusa'nın en önde gelen, başat silahşörlerinden...Bir devre, bir döneme damgasını vurmuş, Enver Paşa'yla birlikte giriştiği Bab-ı Âli baskınında herkesin korktuğu, mehabetli Harbiye Reisi Nazım Paşa'yı bir an düşünmeden "bu adamlara laf anlatılmaz" diyerek herkesin gözü önünde öldüren bu sayede İTC'ye iktidar ve Enver Paşa'ya ikbal basamaklarını hızlı adımlarla çıkmasında birinci derece tesir etmiş bir silahşör...Trablusgarp'ta, Kafkaslarda, Irak'ta, Balkanlarda hasılı imparatorluğun dört bir yanında, cepheden cepheye koşmuş bir vatansever...Kendisi bunları yaparken kendisi kadar tesirli ve müessir rol oynamayan adamların bir bir rütbe ve kıdem atladığı buna mukabil kendisinin önce ordudan tard edildiği, bir takım siyasi manevralarla-Talat Paşa ve Kara Kemal- devre dışı bırakıldığı ve sonra "hükümet darbesi" teşebbüsünde bulunma suçlamasıyla idam cezasına çarptırımış bir isim...Yorumlardaki kimi eleştirilere katılıyorum.Yazar Yakup Cemil ve ITC'nin günahlarını savunarak, koyu bir İttihatçı taraftarlığı yapmış bu cihetle kitabın tarafsız olduğunu söylemeyeceğim. Kitabın dili ise çok akıcı adeta roman havasında..Doğrudur Enver Paşa, ITC ve Yakup Cemil, Osmanlı Devleti'nin yıkılmasına yanlış politikalarıyla sebep olmuş vesadece kendilerini yakmakla kalmamış toptan koca bir milletin acılarının müsebbibi olmuşlardır fakat vatanseverliklerden asla en ufak bir kuşku duyulamaz.