Kızıl Ağaçlar Ülkesi Hakkındaki Yorumlar

mr.alf 19.04.2007
yazar tarihin gerçeklerini kendi zihninde yorumlamayı we bunu bir eser olarak önümüze sunmayı iyi
basarıyor.kitap her ne kdr etkileyici baslayıp sürükleyıcı dewam etsede bır yerlerde bıseylerın eksık oldugunu sankı gırtlagınıza takılan bıseyler oldugunu hıssedıyorsunuz.ben bu sorunu cozemedım ama hıssettım.ilgilenenlerın okumasını tawsıye ederım ozellıkle tarıhi konulara ılgı duyanlar ıcın bıcılmıs kaftan.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
bilgikolik 09.02.2007
Kızıl Ağaçlar Ülkesi
Jean-Christophe Rufin’e Goncourt Ödülü’nü kazandıran "Kızıl Ağaçlar Ülkesi" yazarın dilimize çevrilen diğer iki romanı "Kralın Kervanları" ve "İsfahan Kuşatması" gibi konusunu yine tarihin gerçeklerinden alıyor. Derinlemesine çizilmiş insan portreleri, detaylı mekân anlatımları, hareket ve heyecanla dolu, Voltaire’i andıran klasik bir mizah anlayışıyla güçlenen bir roman bu. Rufin, terazinin bir kefesine kurtarıcı olmayı hedefleyen ama yıkıcı olmakla yetinen Batı’yı, diğer kefesine yoğun cinselliği ve uyumuyla sürekli mutluluk çağrısında bulunan yerlileri koyuyor. "Kızıl Ağaçlar Ülkesi" içinde din adamlarını, insan eti yiyen savaşçıları, idealist hayalperestleri barındıran bir büyük destan. Üstelik bütün Rufin romanları gibi çok başarılı bir kurguya sahip. Kısacası, soluk soluğa okuyacağınız, XIX. yüzyıl romanlarının keyfini bulacağınız müthiş bir kitap sizi bekliyor
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
uzunvadeci 10.12.2005
Kızıl Ağaçlar Ülkesi
Jean-Christophe Rufin

XVI.yüzyıl Fransa’sı.Henüz çocukluklarını yaşayan,babalarını kaybetmiş erkek ve kız kardeşler,akrabalarının;mirasa konmak amacıyla düzenledikleri entrikalar sonucu kendilerini Güney Amerika’ya giden bir gemide bulurlar.Fransa,Güney Amerika’da Portekizli ve İspanyollar’ı yalnız bırakmak istememekte,sömürgeleştirme sürecinde payını almak istemektedir.
Kurulan kolonide bir süre sonra,Fransa’da süregelmekte olan mezhep çatışmalarının yansıması görülür.Serüvenciler,haydutlar,korsanlar ve vahşi doğa da kolonicilerden yana değildir.Koloni,yaşamını sürdüremeyecek,haydutların ve Portekizlilerin entrika ve saldırıları sonunda yok olacaktır.
Erkek ve kız kardeşler,Amerikan yerlileri ile iletişim kuracak,onların yaşam tarzlarını benimseyecek ve bu arada da gerçekte kardeş olmadıklarını da keşfedeceklerdir.Artık birbirini delicesine seven iki aşıktır onlar.
İlgiyle okudum.Özellikle vahşi doğada yaşayan Yerlilerin yaşamı ve ritüelleri çok ilginç.

Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla