"Horasan melâmetiliği" (birinci devre melâmiliği) diye bilinen tasavvuf anlayışı, Orta Asya’da büyük mutasavvıflar yetiştirdikten sonra batıya uzanmış;
Abdalân-ı Rûm (dervişler), Bacıyân-ı Rûm (hanımlar), Gaziyân-ı Rûm (gaziler), Ahiyân-ı Rûm (esnaf ve sanatkârlar) eliyle Anadolu ve Rumeli’nin Türkleşmesinde, İslâmlaşmasında büyük rol oynamıştır. Eser, tasavvuftaki ‘Horasan mektebi’ni tarihî ve karakteri açısından inceledikten sonra, Yahya Kemal’in haberlerini beklediği Horasan erenlerini anlatıyor.