Öndeyiş bölümünde İsrail ile Filistin arasındaki Oslo barışının iflası başlığını taşıyan yazısında, bir Filistinli çocuğun elindeki taşla İsrail tanklarına direnişini; “Televizyon izleyicileri nezdinde Filistinliler, mağduriyetin dili ve simgelerini ele geçirerek Yahudilere karşı kullanmayı ve bunların tüm siyasi getirilerinden faydalanmasını bilmişlerdir” yorumunu yapan bir yazarın kitabını daha ilk sayfalarda bırakabilirdim. 2004 yılında yaptığı bu akıl almaz yoruma konu alan ve sözde Filistin’in siyasi getirilerinden faydalanmaya başladığı direniş tarihi 1987. Dile kolay tam 17 yıl. İnsanın böylesine art niyetli bir saptamayı yapması için ya Yahudi lobisinin önde giden bir mensubu olması ya da Yahudi olması gerekir. Siyasi fayda sağlayan Filistin, yazarın bu yorumu yaptığı tarihe kadar geçen 17 yılda hiçbir siyasi hak kazanamaması bir yana, direnişini Gazze sokaklarında hala taş ve gözyaşı ile sürdürüyor. Yazar bu gerçeği kimse bilmiyormuş gibi İslam merkezli bir savaş temasından yola çıkarak ahkâm kesiyor. “Yeni muhafazakâr devrim” bölümünde ABD’nin Irak işgalini: “TV izleyicileri bombardıman altındaki Bağdat’tan yapılan canlı yayın sırasında ekranda gördükleri savaş muhabirlerini ve bunların arka planında Irak başkentinin cadde ve köprülerinde huzur içinde seyreden arabaları hatırlayacaktır” şeklinde yorumluyor. Bu yorumun arkasını, topluma yani sivillere zarar vermemek amacı ile kullanılan akıllı bomba ve füzeler ile bağlıyor. Tam anlamı ile bir kepazelik. Kalemi ile uşaklık etmek, sahiplerinin pisliğini örtmeye çalışmak için yazılmış bir kitap. Kitabı sonuna kadar okumayı başarırsanız daha bir yığın o dönemi takip edenleri ahmak yerine koyan satırlarla karşılaşacağınızın garantisini veriyorum. Beni sizin adınıza da okumuş sayın ve zaman kaybetmeyin. Gilles Kepel... Bu yazarı soyadının çağrıştırdığı Kepaze kelimesi ile geri dönüşmeyen çöplüğe gönderiyorum.