Bu kitabı, yukarda yer alan tanıtımına inanarak satın alacak kitapyurdu okuyucularina birkac hatırlatma yapmak istiyorum:
1. Kitap yukarda belirtildiği şekilde 50 yıl sonra nasıl bir dünyada yaşayacağız sorusunu her açıdan ele almamaktadır. Örneğin: kitapta nüfusun batı toplumlarında duracağı/azalacağı ve batı dünyasının diğer ülke vatandaşlarıyla dolacağı, islam dininin 2000lerin başında füzelerle haritadan silinme çabalarına rağmen, 2050de çok daha fazla yaygınlaşacağı, kişi başı düşen harcama ve refah sevyelerinin batıda azalıp, doğuda ne noktaya geleceğine ilişkin -bugün pekçok think-tank'te ve gerçek trend kitaplarında olan- bilgiler YOKTUR.
2. Kitabın çok büyük bir bölümü bilimsel olarak 2050 yılına kadar neler bulunabileceği ile ilgili, ödül almış kitap yazmış profesörlerin, tahminlerini içermektedir. Kişisel düşüncem, bir konuda uzmanlaşmış, 10+ senesini bir konuyu araştırmaya ayırmış bir kişinin, tahmin yaptığı zaman yanılma ihtimalinin %99.99 olduğu yönündedir. (bknz. ekonomi ve sosyoloji profesörlerinin tahminleri)
3. Kitap 2 bölüme ayrılmış. Birinci bölüm -kitabın yarısı- teorik açıdan gelecekle ilgili tahminlerle, İkinci bölüm ise pratik açıdan (bu pratiklik de bilimsel anlamda olduğu için, çoğu benim için teorik oldu) geleceği ele almaktadır. Kitabın tanıtım yazısında 50 yıl sonra karada, suda, havada gidebilen bir tür sessiz taşıt geliştirilme ihtimalinden bahsetmiş. Ancak kitapta, bu yazıldığı gibi sadece bir cümle, bununla ilgili olarak evidence/deliller veya trend datası öne sürülmemiş.
4. Kitabın başlığı olan Hayat ve Bilim'in Hayat kısmı çok eksik kalmış. Daha doğrusu depresyon ve ilaçlar içinde kıvranan batı dünyası için hayat'ı belki kısmen ele almış, yalnız ortalama Türk vatandaşı için -batı hayranlığıyla yaşayanlar için değil- hayat'ın geleceğiyle ilgili hiçbir trend datası bulunmamaktadır.
Kısaca, kitap bilimsel olarak güzel olmuş, 2050 yılında Bilimsel gelişmeler başlığında olsaydı, içeriğini daha iyi anlatırdı. 2050 senesinde ne olabileceğiyle ilgili merak içindeyseniz, google'a trends yazıp araştırsanız daha fazla bilgi edinebilirsiniz. Bu kitap aşırı dozda bilimsel olmuş. (Tübitak yayınlarından çıkan Atom Altı Parçacıklar gibi kitaplar'ı da bilimsel olarak bu kitaba tercih ederim, çünkü bütün süreci daha iyi kavrayıp, gelecekle ilgili daha mantıklı bir yargıya varabiliyorsunuz)
DipNot:
Kitapta gördüğüm bir kaç noktyayı çok manidar ve komik buldum.
Birincisi: Sayfa 169'da, İngiliz Kraliyet Derneği üyesi ve Oxford'da Halkın Bilimi Anlamasını Sağlama Kürsüsünde ders veren Richard Dawkins insan genom projesi ve nüfus genetikçilerinin DNA'yı analizleri üzerine tahmininde şöyle yazmış: '...... ve hatta Cengiz Han gibi yağmacı militaristlerin şimdiki torunlarını saptayacak'. İşte Batılı bir bilim adamı profili. Dedesi Hindistan ve önceden Kızılderililerin yaşadığı amerika kıtasını yağmalamış, babası anzakları gemilere doldurup Çanakkale'ye sürmüş, yaşıtları ile Irak'ta petrol yağmayalan bir İngiliz, Cenhiz Han'ı yağmacı olarak nitelendirmekle kalmamamış, bir de DNA inceleme gelişmelerinin bir sonucu olarak onun torunlarını bulabileceklerinden bahsediyor. Çoğu ırkçı olan bu Batılı bilim adamlarının, objectif bakabilme yeteneklerinin de olmadığına dair ENFES bir ÖRNEK.
İkincisi: Sayfa 214. MIT'de Yapay Zeka Lab. Müdürü olan Rodney Brooks yazıyor: 'Bütün bilimsel ve teknik çalışmalar sürerken, aynı rahatsız edici sorular yığınıyla defalarca karşı karşıya geleceğiz. Canlı olmanın anlamı nedir? Bir varlığı 'insan' yapan şey nedir? Bir varlığı 'insandan aşağı' kılanşey nedir? ....'. MUHTEŞEM bir örnek. Batılılar 2050 yılında hala bu gibi sözde 'cansıkıcı' sorularla karşılaşacaklarını ifade ederken, Kur'an'ın ışığıyla aydınlanmış ve bu soruları çoktan cevaplamış ülkemizde (ve orta doğu'da) gelişimi önlemek için ne SUNİ GÜNDEMler yaratılmaktadır. Tek amaç vardır: Türkiye'yi, Semerkant bilim şehrine tekrar döndürmemek. Gün geçmiyor suni gündem çıkmasın, başörtüsü-türban bir mesele gibi konuyor yüzde 99u müslüman olan bir ülkenin önüne, laiklik ise özellikle seçimlerden önce oy toplamak için alevlendirilen bir araç oldu, cumhurbaşkanlığı seçimi (367 komedyası), son zamanlarda 2-3 piyon tarafından ateşlenen İmam Hatip liseleri filan derken çok geri bıraktılar Türkiye'yi. İnşaallah yeni nesilin içinden çıkacak onurlu ve milli kişiler, tekrar uyandıracak bizi.
Üçüncüsü: Sayfa 229da başlayan 9 sayfalık makale. Batılı eğitim sisteminin bilgi'den uygulamaya döneceğini belirten Roger C.Schank'in bu yazısını pekçok thinktank ve uzman batıda uzun bir süredir tartışıyor, görüşüyor. Yukarda birkaç tanesine değindiğim nedenlerden dolayı, Türkiye'de bırakınız bu konunun konuşulmasını, henüz üniversiteler bilgiyi bile vermekten acizler, veya -kişisel tahminimce- bilgi veremeyecek adamlar hoca yapılmaktadır ki Türkiye gelişmesin. İntikamımız şedid olacak.