Srebrenitsa'da Sırplar tarafından gerçekleştirilen soykırım anlatılıyor,Mercan adlı bir kişinin ağzından..Katliam sırasında bu kişi oturdukları evin çatı katında dedesinin günlüklerini buluyor,günlüklerde yazılanlardan cozo sülalesinin tarihini öğreniyoruz, ancak kurgu öyle karışık ki,dedenin hayatı ile Mercan'ın yaşadıkları birbirine giriyor..ne zaman kimin ağzından hangi olay anlatılıyor çoğunlukla birbirine karıştırdım,artık belli zaman sonra ne nedir anlamaya çalışmadım...almam gerekenler vahşetin boyutlarıydı ve dünyanın buna sessiz kalması..binlerce Boşnak asit kuyularına atılıyor,üzerlerinden dozerler geçilerek eziliyor,makineli tüfeklerle taranıyor,yaralılar boğazları kesilerek öldürülüyor,kadınlara tecavüz ediliyor,açlıkla yüz yüze bırakılıyor,hayatta kalanların çoğu akıllarını yitiriyor...ama yazarın o sahneleri ve daha pek çok dramatik olayı okuyucuya hissettirmekte yeterince başarılı olduğunu söyleyemem..
nasıl başladı nasıl bitti hiçbir şey anlamadım kurgudan..