Gözyaşları ve Azizler Hakkındaki Yorumlar

Eh dediğim kitaplardan biri.

Aşırı beğendiğim bir kitap değildi. Yer yer altını çizdiğim satırları oldu ama beklentimi yüksek karşılamadı

Sorgulatıcı satırları olan güzel bir kitap.

anlaşılır,sıkılmadan okunabilen bir eser.

Cioran'ın tüm kitapları gibi buda bir harika.

“Yenecem seni Cioran” güdüsüyle çıktığım bu okuma yolculuğunda Cioran’ın “en çok Cioran olduğu” söylenen kitabını bitirmiş olmanın enkazı ve gururu ikilemindeyim, ikilem dolu bir yazara son derece yakışan bir okuma sonu bence.
Yalnızlığın doruklarında olduğunu düşündüğüm Cioran, yalnızlığın en çok yaraştığı Tanrı’ya yakın olma mücadelesi veriyor; aslında inanmaya direnç gösteriyor gibi geldi bana, sorgulamaları çok doğru yapıp gidiş yolundan yanlış bir sonuca vardıran şey derin yalnızlığı belki de...
Aynı kitabı iki kez, ikinci seferinde daha yumuşak bir üslupta okutuyor kitap, ilk bölümü Fransızcadan, ikinci bölümü sadeleştirilmiş Rumence aslından çevrilmiş. Kimliğini bile kaybetmek isteyen, kendini bile isteye yalnızlaştıran Cioran’ın müzik, edebiyat, gözyaşı dolu, Nietzche’den girip Mevlana’dan çıktığı düşünsel yolculuğunun sonu keşke tefekküre varsaymış.

Kitap arkasındaki Bibliyografya, bence kitabı iyi ozetlemis ve bende bunu yayınlamayı kendi fikrime yakin olması sebebiyle uygun buldum:
Cioran, bir inanç krizinin sonucu olan Gözyaşları ve Azizler'de, insanin derinliklerine, uçurumlarına iniyor ve kendi deyimiyle gözyaşlarının kaynağını araştırıyor. Orada azizler ve azizelerle birlikte Bach'ı, Mozart'ı, Van Gogh'u, Dostoyevski'yi, Rirlke'yi, Mevlana'yı ve Şems'i buluyor. Sonra acının, ölümün, yalnızlığın, şüphenin ve umutsuzluğun doruklarına ulaşıyor. Belki de bu yüzden, tüm çelişkileri ve aşırılıklarıyla Cioran'ın en çok Cioran olduğu kitap olarak tanımlanıyor Gözyaşları ve Azizler.

Sıkılmadan okuyabilirsiniz güzel bir eser

kitap kısa ama derinlemesine okuma yapmak lazım

Kitap kısa ama bence sindire sindire okunmalı.

Cioran'ın diğer kitapları gibi bu da çok güzel.

güzel ve okumak için heveslendiğim bir eser..

Düşünmeyi sevdiren kitaplardan

ince ama derince, güzel bi kitap.

Cok guzel aforizmalar var icerisinde.

Cioran çok geç keşfettiğim yazarlardan. Farklı bir perspektiften hayata olan bakış açısını okuyucuya sunmuş. Tanrı ile ilgili bazı sözlerine katılmasam dahi içeriği çok dolu.

Cioran ile tanıştığım kitap ve yazarın diğer kitaplarını da merak ediyorum

Bazı aforizmaları ağır olsa da güzeldi.

okuduğum ilk cioran kitabı oldu ve aforizmalarının derinliği diğer kitaplarını okumak istememe sebep oldu

Kitap, dini simgeleyen azizler ile filozofların karşılaştırmasını anlatıyor. Cioran, her zaman olduğu gibi yine Tanrı, din, felsefe, varlık ve müzik gibi konular hakkında çeşitli görüşlerini sunuyor

Felsefe itibariyle yakın hissediyorum ancak dedikleri kadar zormuş okuması. Bir süre ara vermeyi düşünüyorum. Çeviriden de kaynaklanıyor mu bilmiyorum ama bazı cümleleri gerçekten anlaşılması zor ve bağlantı kurmakta zorlanabiliyorum.

Cioran karamsarlığı güzel bir şey:()

Cioran'ın metinlerine, dünyasına girebilmek zor. Sıkıcı veya basit gelebilir ilk okuduğunuzda.

CIORAN, bir inanç krizinin sonucu olan Gözyaşları ve Azizler’de, insanın derinliklerine, hatta uçurumlarına iniyor ve kendi deyimiyle gözyaşlarının kaynağını araştırıyor.

Farklı bir bakış açısına yer veren güzel bir kitap

İnce bir kitap evet ama çok derin her sayfasında altını çizebilecepiniz bir çok cümle var. Dostoyevski. Echeart, mevlana gibi düşünürlere yer vermiş ölüm, hiçlik, tanrı gibi temalara değinmiştir. Okunması gereken kitaplarınız arasına koymanız tavsiye ederim.
Ya da hemen hiç beklemeden okuyun.

Çok vurucu cümleler içeriyor okumuş olduğum ikinci kitabıydı ve yine dolu dolu bir kitap yüzeysellikten kavrulup durdugumuz bu çağda cioran derinliğin mihmandarlığına soyunmuş.

değişik bir iz bırakan kendine has bir kitap sevdim severek okudum.

Duygular denizinde gezintiye çıkartıyor okuyucuyu.

İnsan karakterinin ve duygularının çok derinlerine inen bu kitapta Cioranın gerçek kimliğini görmekteyiz

Sizi düşünmeye sevk edeceğine şüphe yok.

Cioran, sonsuzluk, nihailik, ölüm ve ölümsüzlük, yaşam, geçicilik gibi konularda yargılarını ve düşüncelerini paylaşıyor. Etkileyici, ilham verici.

Cioran' ın uykusuzluğu en çok bu kitabında göze çarpıyor. tam olarak fazla düşünmekten uykusuzluk hastalığına yakalanmış bir insan.

Bizi sarsan fragmanlar... Cioran ara sıra dilimize kadar gelen düşüncelerin derin bir yaşantısını yaşamış olmalı. O dünyasını anlamamız tam mümkün değil ama ucundan bir yerlerden yakalayabiliruz.

Cioran'ın okuduğum ilk kitabıydı, Nietzsche-Kierkegaard ve hatta Schopenhauer çizgisinde yazıldığını söyleyebiliriz.

Cioranı bu eserinden dolayı tebrik ediyorum. Herkese tavsiy edebileceğim bir eser.

Ciorcan farklı bir yazar gerçekten, güzeldi gayet

Cioran'ın yazmış olduğu ikinci kitap; iyi bir çeviri ve baskı. Umarım ilk kitabı da artık Türkçe'ye çevrilir.

Cioran'ı ve düşüncelerini kavrayabilmek açısından gayet güzel bir kitap. Aklınıza gelebilecek her konuya yer veriyor ve öyle sözler sarf ediyor ki; akılda kalmaması, iz bırakmaması mümkün değil. Kesinlikle tavsiye edilir.

Dokunaklı bir melodi

Bir elinizde kaleminizin hazır olması gereken bir kitap, aforizmalar - düşünceler çok ince bir dikkatle işlenmiş. İçeriği oldukça derin.

Eğer yazarın twitter hesabı olsaydı böyle bir kitap yazılmamış olabilirdi çünkü aforizmalardan oluşan bir kitap ne ölçüde anlamlı tartışmalı bir konu. Eğer fast food tarzı ürünlerin tüketimini sindirebiliyorsanız öneririm.

İnce bir kitap ama çok şey anlatıyor. Neredeyse her iki sayfada bir altına çizmek istediğim cümleler oldu.

"Ben hiç ağlamadım çünkü gözyaşlarım düşüncelere dönüştü" okunması gereken güzel bir kitap

Kitabın tanıtım yazısında da anlatıldığı üzere , insanın bilinmeyenlerine inmek Emil Michel Cioran ile çok tehlikeli ama dosdoğru bil yol.

Çürümenin Kitabı ile bağladığım, içimizdeki karamsar tarafın dilidir Cioran. Kitapdan haberdar olduğumda baskısı tükenmişti bile. Umuyorum, en kısa zamanda yeni baskısı gelir.

Emil Michel Cioran.

Aslında isminde de gizli yaşamı ve yapıtları. Özellikle de bu yapıtı. İlk olarak Rumence kaleme alıyor, Azizler ve Gözyaşları’nı. Yıl 1935. Cioran 25 yaşındadır. Fransa ve Fransızca macerası başladıktan sonra ismine de ekleme yapmıştır: “E.M”

Artık eserlerini Fransızca kaleme almaya başlamıştır ve Rumence yazdığı eserleri de Fransızca’ya aktarmaya başlar.

İşte bu eserinin de ilk bölümünde Fransızca’ya aktarıldıktan sonraki parçaları ve ikinci bölümünde de eserini ilk yazdığı Rumence’den seçkiler bulacaksınız.

Öyle incecik duran ama zor sindirilebilen bir eser. Diğer Cioran eserleri gibi. Bolca mistisizm, felsefe ve edebiyat koklayacaksınız.

Özellikle Dostoyevski ve teolog Eckhart’ı yücelttiği bölümlere denk geleceksiniz satır aralarında. Yine bizden biri Mevlana ile de karşılaşmak şaşırtacak belki de sizleri.

Gerçekten güzel bir kitaptı , bir kitaptan beklentiniz sadece olay örgüsü olmamalı kesinlikle içinde çok güzel mesajlar barındıran bir kitap olmuş . Alabilenlere tabi ki .