Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

bozkurtbetl Tarafından Yapılan Yorumlar

13.01.2020

Ne yalan söyleyeyim; zorlaya zorlaya okuduğum sayfalar da oldu. Ama kitabı bitirip kapağını kapattıktan sonra şöyle bir düşündüm, gerçekten hiç bilmediğim bazı konular hakkında bilgi sahibi olmuştum. Kırk yıl düşünsem başarının demografik etkenlerle tetiklenebileceği aklıma gelmezdi mesela. Kitabın, "Çizginin Dışındakiler" olarak addettiğimiz başarılı insanlar hakkında verdiği detaylı bilgiler de değerliydi. Peki neden hiç kadın figürü yoktu bu örneklerde? Bunu da sorgulamadım değil...

05.01.2020

Gerçekten ismiyle müsemma, iyi hissettiren bir kitap. Bibliyoterapi yöntemi için başucu niteliğinde bile diyebilirim. Dr. Burns’ün bu kitabı gibi, bilimsel verileri küçük alıştırmalarla, uygulamalarla veren kitaplara bayılıyorum, bana daha gerçekçi geliyorlar. “Şöyle yapılmalı, böyle yapılmalı” direktiflerinden ziyade, “nasıl yapılabilir?” sorusunun cevaplarını bu kitaptaki egzersizlerle bulacaksınız. Yine kitapta bahsi geçen bilişsel terapi yöntemleriyle tüm olumsuz hislerimizin asıl sebebi olan çarpık düşüncelerimizi değiştirmeye yarayacak şeyler öğreneceksiniz. Tavsiyedir efendim:)
03.12.2019

Genel itibariyle kitabın, bir tutam ajite edilmiş kadın hikayelerinden oluştuğunu söyleyebilirim. Aldatılan, hayatına yön verecek gücü kendinde bulamayan,umutsuz bir aşka bel bağlayan, anne baba sevgisinden yoksun... kadınlar. Kitap boyunca öyküler bu çember içinde dönüp durduğu için bir ara "Acaba bu kadınların hepsi tek bir kadını mı anlatıyor?" diye aklımdan geçirmedim değil.

Bu aralar kendimce verdiğim bir kararla çağdaş türk yazarlarını okumaya çalışıyorum. Genç yazarlara ve bu işe gönül verenlere çok saygı duyuyorum çünkü. Bu sebeple Melisa Kezmez'i de ağır bir şekilde eliştirmek istemiyorum. Ama öyküleri ne yazık ki alıp götürmüyor bizi bir yerlere. Aklımın, kalbimin bir köşesine sığınan iki üç öyküden ötesi yok kitapta. Unutmadan şunu da söyleyeyim: ne olursa olsun kitap ismi tercihi çok başarılı:)
09.11.2019

Cahit Zarifoğlu’nun dediği gibi, etimizle kemiğimizle nefret ettiğimiz bu çağda bir nefes alma molası sanki bu kitap... Ahmet Murat’ın denemelerini bu açıdan seviyorum. “Belki De Üzülmeliyiz” kitabını okurken de aynı şeyleri hissetmiştim. Bir süre dünyanın hoyratlığından uzaklaşıp, bu tarz kitapların naifliğine sarılmak bana her zaman iyi geliyor...
26.10.2019

Barış Bıçakçı favori yazarlarımdan biri olma yolunda hızla ilerliyor... Kelimeler yazılmamış da akmışlar sanki kitabın sayfalarına. Normalde kitaplarımı gözümden sakınırım ama Barış Bıçakçı kitapları altı çizili ve kulakları katlı sayfalarla dolu.
Nasıl olmasın ki...
“Ama bak, yolun sonuna doğru haklı çıktı Dostoyevski. Her şeyi fazlasıyla anlamak hastalıktır, demiş ya... Ben de hastalandım işte.”