Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

okuyacak Tarafından Yapılan Yorumlar

25.07.2011

Günlük şeklinde yazılmış bir roman. Varoluşun sillesini yiyen Sartre’nin kendiliğinden “olmak” aşamasına geçiş mücadelesini görüyoruz kitapta. Önce bir taş parçası sonra bir ağaç kökünün yardımıyla varoluşu kana kana içen Roquentin, sonra duyduğu bir melodinin etkisi ile varoluşun ötesini hedeflemektedir artık. Yani zamanın ve maddenin ötesini. Ölümsüz olmak gibi bir kaygısı olduğu için varoluşun ötesine geçebilecek bir araç arıyor kendine. Müzik bu araçlardan birisi ama müzisyen değil. O zaman kitap yazarım diyor. Kararını destekliyoruz ve kitaplarını okumaya devam ediyoruz.
28.06.2011

Dervişlik yaşantısına bir brahman olarak başlayan Siddharta’nın hakikati arama serüveninde başından geçenleri anlatan kitap, aslında hakikatin kendisinden ziyade ona giden yolları ve durakları anlatıyor.
Bozkırkurdu’na göre çok daha basit ve kendini daha kolay ele veren bir kitap, yine insanların içinden bir insan olabilmek fikri baskın, dünya gerçekliğinden soyutlanarak insan, kendi benliğinden bir süreliğine uzaklaşsa da gerçek Ben'e ulaşılamayacağı vurgusu var.
27.06.2011

İsmet Özel Batı'yı Batı'dan tek kelime alıntı yapmadan yerin dibine sokuyor. Her şey benim güzel dinimde var zaten ben sizin o pis nefislerinizden ürettiğiniz değerlere ancak necis muamelesi yaparım diyor. Batı'ya ihtiyacım yok, batıya ihtiyacı olduğunu düşünen müslümanlar da zavallıdır zaten diyor. Ne zaman diyor peki bunları? yaklaşık otuz sene önce. Şimdi de aynısını söylüyor. Kitap İslam'dan yola çıkıyor, onunla devam ediyor ve sonra onunla bitiyor. Özgüvenini kaybetmiş ve tekniğe mağlup olmuş müslümana bir manifesto niteliğinde.
27.06.2011

Türk edebiyatında çok fazla örneğine rastlanmayan bir kurgusu var. Derin mevzulara cesurca dalmış olmasına rağmen cevapları çok yüzeysel ve tatmin edicilikten uzak kalmış. Yazarın karakter üretmekte mahir olduğunu söylemeliyim. Bir başyapıttan ziyade bir başlangıç eseri olarak okunup değerlendirilirse amacına daha çok hizmet etmiş olacaktır.
22.05.2011

Roman, intihar kartı cebinde gezen burjuva düşmanı Harry'nin burjuvazinin güven ve konfor içinde yaşamak için sunduğu hazır ve yapmacık değerlere nefretini anlatarak başlıyor.
Batılı aklın en iyi ihtimalle ikiye bölebildiği benliği genç-yaşlı, zengin-fakir, ciddi-gülünç binlerce parçaya ayırıyor. Parçalar zaman ve mekanda dolaşıyor, goethe'nin, mozart'ın karşısına çıkıp tabiri caizse silkeleniyor.
Yaşamı kavradı dediğiniz bir anda nefsini hesaba çeken veya çektiren sanki karşımızda yaşamın acı gerçekliğinin farkında hakiki bir üzüntünün sahibi mutsuzluğun müptelası bir derviş var.
Sonra sürreal bir tiyatro binasından içeri girerek bütün tecrübelerini test ediyor.
Bütün bu seyri sülukunu bir kadın ve bir erkek rehber eşliğinde yapıyor. Serencamın sonunda sonsuzluğa erişebilmek için ne kadar saçma da gelse yaşayabilmek ve en sonunda gülümseyebilmenin öneminin idrakinde tekrar insanların içine ve hayata geri dönebilmek. Benliklerin birer oyun taşı olduğu satranç tahtası misali hayatta ölümsüzlüğün sırrını da paylaşarak meraklarımızı bir nebze olsun gideriyor.