Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

öğretmenVEneyzen Tarafından Yapılan Yorumlar

05.12.2008

Yazarın kitapları -isimlerinden ötürü- ilgimi çekmekteydi.Fakat kitapların fiyatları cüsseleriyle doğru orantılı olunca hemen okumak nasip olmamıştı.Yazarın elime ilk geçen kitabı bu oldu.Araştıma kitabı.Bense bir roman gibi okudum.Olaylar akıcı ve ilgi çekici bir tarzda verilmiş.Fakat bazı yerlerde oldukça detay verilmiş.Bu da sıkıcı oluyor.
Kitap sayesinde yeni cumhuriyetin ilk kaldırım taşlarını döşeyen ittihatçıların kimler olduğunu,neler başarıp neler kaybettiklerini öğrendim.
Hep aynı ailelerin iktidar çevrelerinde olduğunu,bunun pek değişmediğini okudum.Bugün de pek farkı yok herhalde.Çocuğun GS Lisesi'nde,bilmemne kolejinde okuyorsa geleceği parlak oluyor.
Beyaz türklerin büyük sırrının da akraba evliliği olduğunu en son sayfalarda okudum.
15.11.2008

Türk Aynştayn'ından okuduğum ilk kitap.Doğrusu çok merak ediyordum.
Türkçeyi çok sahipleniyor.Bu açıdan Nurettin Topçu'ya benzettim.Dilin kullanılışının her bir şeye etki edeceğini vurguluyor.Mesela laikliği çok güzel açıklıyor.Dilimizdeki kelimeleri olduğu gibi anlasak toplumdaki çatışmaların önemli bir bölümü biter.

Kitaptan Alıntılarım:
*Kamuoyunda hafıza fazla uzun vadeli olmaz.
*1970’lerde üniversitelerimizde ‘araştırma havası’ başladı.Ondan sonra YÖK ortaya çıktı,araştırma işi bitti.
*Bir bölgede tek ürün yetiştiriliyorsa orada çevre,hava ve toprağın kimyası bozulur.
*Rozet Atatürkçüleri
*Etki ajanı…(!)
*Bilim adamlığı yan yana bir şeyler sıralamak demek değildir.
* ‘Bir Çinli bilim adamı Müslüman oldu’ desen kimse yüz vermez.İngiliz,Amerikalı Müslümanlara yüz verir.Çünkü,milletin içinde aşağılık duygusu var.
*Vahhabilik,vs mezhepleri İngiliz casusları tesis etmiştir.
*Hedef olmadan plan olmaz.
*Büyük meseleler matematikte olduğu gibi küçük adımlarla çözülür.
*Türkçe giderse Türkiye de gider!
*Kavramların içi boşaltılıp bunlara yeni anlamlar yüklendi.
Atatürkçülük=Laiklik=Müslüman düşmanlığı
*Bir ülkeyi işgal etmenin en modern yolu dinini yok etmektir.
* ‘Osmanlıca’ lafını İngilizler kafa karıştırmak için geçen asrın sonunda ortaya çıkarmıştır.Halbuki başından beri öztürkçe konuşuruz. ‘Osmanlıca’ diye bir ayırım yoktur.
*Bizde eskiden her başın sıkışınca ruhiyatçıya gitmek yoktu.Konu komşu konuşup sıkıntıyı çözerdi.Batı’da kimse birbirini dinlemediği için gidip derdini ruhiyatçıya dinletir.
*Her sözcüğün,o dili kullananların tarihi ve kültürel birikimine bağlı bir çağrışım bulutu vardır.
*Ruhbilimsel savaşta önemli kelimelerin içi boşaltılır,sahta olanlar yüklenir: “vatan”, “millet” gibi!
*Kafasıyla yoğun çalışanlar,fiziki işlerle uğraştıkları zaman keyif alır ve dinlenirler.
*Bir zincir en zayıf halkası kadar kuvvetlidir.
08.10.2008

Kişisel gelişim kitapları bende belli bir rakamdan sonra bıkkınlık oluşturdu.Bilmem sizlerde durum nasıldır.İsmini oldukça ilginç bulduğum bu kitabı da,bu türe ait olduğunu bilmeden okumaya başladım.Fakat emsallerine göre dizaynını daha çekici buldum.Bölümler 'kapı kapı' ayrılmış.Her birinin başına da hikayeler yerleştirilmeye çalışılmış.

Kitaptan alıntılarım:

*Türkiye'den rakamlar:400 bin kahvehane,15 bin meyhane,131 kütüphane
*Kendi evinizin önünü süpürmek artık yetmiyor.Çıkın,tüm sokağı süpürün!
*Monotonluk iş hayatınızı çekilmez hale getirir.Bunu önlemek için Japonya'da çok yoğun çalışan yöneticinin bir yıl gidip boyacılık gibi bir iş yaptığı görülüyor.
*İnsanlar ağızlarıyla söylediklerini kulaklarıyla duysalardı çok daha az konuşurlardı.
*Hiç tanımadığın birine iyilik yapmak daha güzeldir.
*Başkalarının görmediklerini görmek istersen görünmeyene inan.
*İnsanlar kitaplar gibidir;kapaklarına bakıp aladanmayın.Okumaya başlayınca değerlerini anlarsınız.
*Termometre değil termostat olmaya bakın.
*Saatin sadece saati göstermesi(gösteriş yapmamaktan bahsederken)
*Zengin insan,hayatta en çok şeye sahip olan değildir;en az şeye ihtiyacı olandır.

(Bunlardan başka 13.kapının başındaki hikaye ve 22.kapının başındaki yazı fevkalade.Merak eden kitaptan bakabilir.)
18.06.2008

"Kendi kendimizin belgeselini çekmek gibi"
Kitabı okurken tam olarak hissettiğim buydu.
Vücudumuz düzenli işleyen muazzam bir makine gibi.Hiç aksamadan işleyişine devam ediyor.Fakat biz olup bitenden o kadar bihaberiz ki,elimizi bile kendimiz kaldırıyoruz zannediyoruz.Biz sadece niyetleniyoruz,yaptığımız sadece bu.
İnsan niyetten ibarettir.Boşuna buyurmamış Efendimiz:
"Ameller niyetlere göredir."
Kitabın sonunda zaman ve mekan algımız üzerine çok güzel bir tasvir var.Kainat 'beyaz bir sayfa'ya benzetilerek Yaratıcının yerine değinilmiş.
Yazar,'İnsan'ı böylece şiirsel bir dille tarif ettikten sonra evrimcilerin tezini bir de kendisi çürütmüş.
24.05.2008

Kıssaların kıssasını bir de Nazan Bekiroğlu'ndan okudum.Yazar kendini bu kıssanın 'yazıcıları' arasına katmış ve hikayeyle bir bütün olmuş.Böylece kıssaya değil de;kitaba farklı bir lezzet katmış.

Kitaptan enfes cümleler:
*Bir güzele verilecek en güzel ödül aynadır.
*Yakup'un Yusuf'u diğerlerinden fazla sevmesinin nedeni onda 'Yusuf'tan fazlasının olduğunu' farketmesidir.
*"Yapma" denilen yasağı yerine getirmek "yapma" emrini gerektiren kötülüğe yaklaşmaktan daha zordur.(Bu yüzden Kur'anda "yapma" değil de "yaklaşma" buyrulur.)
*Aslında her kötülük de bir mantıkla başlar.
*Aşk,hakkımız olmayanı istemektir.
*Züleyha,aşkta rollerin değişmesidir.O Şirin,Aslı ya da Leylâ'dan çok başkadır.
*"Bundan böyle sözcük dağarcığım Yûsuf'un dilinden dökülen sözcükler kadardır."
*"İstememeyi isteyebilmeyi nasip et."(Hz.Yûsuf'un duası)
*Benim tedbirim senin takdirinden küçüktür.
*Bir erkek,kadını kadardır.
*Beni suçlu kılacak kadar güzelsin.
*Tekrar dirilecek olmanın emniyetiyle ölümlü olmayı sevmek...
*Her şeye razıyım;yeter ki aşktan azad etme kalbimi...
*Kapılar kapandıkça üzerine,Yûsuf'un bahtı açıldı.
*Sensiz geçer akçem yok aşk mezadında.
*Eli kalem,yüreği aşk tutanlar...