E-Dergi

Merhaba. Çanakkale savaşlarıyla ilgili yazılmış kitapların en iyilerinden birisi olan bu kitabı çok kısa sürede bitirebilirsiniz. Yazar çok akıcı bir dil kullanmış. Bölümlerde oldukça yerinde. Sanki sizde oradaymışsınız ve olayları yaşıyormuşsunuz gibi oluyorsunuz. Son bölümdeki Türk askerinin İngiliz esirine anlamadığı halde söylediği sözler o kadar anlamlı ki. Başka söz söylemeye gerek yok. Aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Öyle bir nesil dünyaya bir daha gelir mi inanın bilmiyorum. Kesinikle okumalısınız. Okumalısınız ki bu vatanda ayakta nasıl durduğumuzu, kimlere minnet borçlu olduğumuzu, hele bugünkü ortamda çok daha iyi bilmeliyiz. Hoşçakalın.

Merhaba. Atatürk'ün Milli Mücadeleye başlamadan önceki yaşananları bu kitapta okuyacaksınız. Genel öğretinin dışında, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak bastı'nın öncesinde yaşananlar anlatılıyor. Neden tarih dersleri böyle verilir anlamış değilim. Olaylar Atatürk'ün ağzından gayet net olarak açıklanmış. Okuyucu olarak sıkılmadan okuyabiliyorsunuz. Atatürk'ün Milli Mücadeleye başlama kararını nasıl verdiğini öğrenmek istiyorsanız bu kitabı okumalısınız. Hoşçakalın.

Merhaba. Kitabın adından da belli olduğu gibi oldukça ilgi çekici bir kitap. Konuyla ilgili herkesin okuması gereken bir kitap. "Oysa, ruh için ölüm neredeyse hoş bir şeydir. Bir ruh için gerçek travmatik olay doğumdur, yaşamına fiziksel bir bedende başladığı andır" Öyle sanıyorum ki bu cümleler bu kitabı okumanıza yetecektir. Üstelik kitabın %50 indirimle satışa sunulması bu kitap için oldukça önemli. Okumanızı öneriyorum. Hoşçakalın.

Merhaba. Bu paragraf sanırım kitaptaki verilmek istenen mesajı tamamıyla açıklıyor. Rus yazarın böyle bir sonuca ulaşması her şeyden önce bir insan olarak çok sevindirici.

“Sonunda kendimi inceledim ve içimde neler oluyor diye kendime baktım. Ölmeye ve dirilmeye dair yüzlerce olay hatırladım. Gördüm ki, ben yalnızca Allah’a inandığımda yaşıyordum. Allah’ı düşünmem yetiyordu, o zaman hemen diriliyordum. O’nu unuttuğum, O’na inanmadığım zamanlarda ise, yaşamda yok oluyordu. Yaşamın bu diriliş ve ölümleri neydi? Allah’ın varlığına inancı kaybettiğimde, sanki yaşamla ilgili bağlarım da kopuyordu. Allah’ı bulmak konusunda az da olsa umudum olmasa, yaşamıma çoktan son verirdim. Fakat yaşıyordum. O’nu hissettiğim ve O’nu aradığım zaman yaşıyordum. Öyleyse, O vardır. O, O’nsuz yaşanmayan şeydir. Allah’ı bilmek ve yaşamak, bir ve aynı şeydir. Allah yaşamdır. Allah’ı aradığın takdirde, yaşam Allah’sız olamaz” Hoşçakalın.

Merhaba. Gerçekten yazarın tespitleri oldukça yerinde ve bir uyarı taşır nitelikte. Hem dünyadan hem de Türkiye'den için bulunulan durumdan örnekler verilmiş ve çok kuvvetli durum tespitleri yapılmış. Özellikle AB ve ABD'nin dünya ve Türkiye politikası hakkındaki tespitleri çok önemli. Kitaptan alıntı yaparsak şöyle diyor yazar: "AB'nin niyetinin, üyelik garantisi vermeden Türkiye'yi kendisine bağlamak, Avrasya'da başka inisiyatiflere katılmasını engellemek, coğrafyasının sağladığı imkanlardan yararlanarak enerji kaynaklarına yakınlaşmak, askeri gücünün yeteneklerinden istifade ederek güvenlik çıkarlarına katkılarını sağlamak olduğu söylenebilir" ve yine "AB, ayrıca üyelik garantisi olmadan ve üyelik süreci tamamlanmadan, Türkiye'nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ni Kıbrıs'ın meşru yönetimi olarak tanımasını, Ada'daki askerlerini çekmesini, Fener Rum Patrikhanesini evrensel (ekümenik) bir kurum olarak kabul etmesini, Ermenistan sınırını açmasını, soykırım iddialarını kabul etmesini ve İslam azınlıklar olarak tanımladığı gruplara Lozan Antlaşması'na aykırı haklar vermesini isteyerek Türkiye'yi zorlu sorunlarla karşı karşıya bırakmaktadır." Bu tespitlere katılmamak mümkün değil. kesinlikle okunması gereken kitaplardan birisi. Hoşçakalın.