Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Kamil Yıldırım Tarafından Yapılan Yorumlar

26.03.2023

Butürçalışmalarkalabalık ilahiyatçıların veya İslami bir öğrenim görmüş olmakla birlikte sonradan İslama karşı tavır almış amatör araştırmacılara bırakılmış.İki taraf parlatmak ya karalamak gayesine yönelik farklı sonuçlar çıkarsalar da, mevcut İslami kaynaklarıgerçekveriler olarak kabul ediyorlar.Böylecebilimsel bir çalışmanın gereklerine uyulmuyor.Yazar,tıpkı ilahiyatçı kalabalık gibi,gerçek veri olarak aldığı kaynakları gerçeklikleri bakımından sorgulamıyor.Dolayısıyla dar bir çerçevede dönülüp duruluyor. Önemli olan,bu kaynakların aktardıklarının Kur'an veİslam dışı birinci elden kayıtlı tarihsel kaynaklarla test edilmesidir. Bunun için de,arkeoloji,filoloji,sosyoloji,antropoloji gibidisiplinlerden yardım almak gerekir.YayıncılarımızınBatılı akademisyenlerin son40 küsur yıl içinde yapmış oldukları çalışmalara odaklanan bir yayın programı izlemeleri,Crone,Cook,Bonner,Rubin,Hoyland, Shoemaker,Dye,Neuwirth,Motzki gibi araştırmacılara yönelmeleri çokdahayararlıolacaktır.
22.03.2023

Arif Tekin sokak ağzıyla yazmayı sürdürüyor. İslamcı bir eğitim ve öğrenim görmüş, siyasal İslamcı arka planı olan bir çok yazarda, entelektüel seviyenin düşük olmasının da etkisiyle, bu özensiz ağzın kullanıldığına tanık oluyoruz. Tunay Bayrak için aynı şeyi söyleyemeyiz tabii. Burada yayınevinin devreye girerek tashih işlevini yerine getirmesi gerekir. O da yok. Bir de, olanaklı olduğu kadar aynı konuların tekrarından kaçınmak lazım. Ülkemizde Turan Dursun ve İlhan Arsel ile başlayan bu tür çalışmalar, Arif Tekin ve Tunay Bayrak gibi yazarlar tarafından sürdürülüyor. Ancak bu çalışmaların hepsinde, özellikle son 40 yılda Batı'da yapılan önemli akademik çalışmalara referans verilmiyor. Muhtemelen yazarlar bu çalışmaları izlememişler. İzlemiyorlar. Bu çalışmalar dilimize de tercüme edilmiyor. Bu Batı'daki akademik çalışmaların bizdeki çoğu zaman kendini yineleyen popüler çalışmalardan çok daha önemli olduğunu düşünüyorum.
02.03.2023

Henüz giriş bölümünü okuyorum. Çevirmenin Türkçesi, Türkçe ifadeleri sorunlu. Ciddi yayınevlerinin son okumaları yapacak düzeltmenleri olması gerekir. Çeviri yanlış değil, ancak Türkçe söylenişi iyi değil. Örnekse, "güneş alan ülke" yerine "güneş gören ülke" demek doğru olurdu. Yine örneğin, "tüm gezegeni dolduran emperyalizm" yerine "tüm gezegeni kapsayan emperyalizm" demek gerekirdi. Daha giriş bölümünde bu tür Türkçe ifade,, uygun olmayan kelime seçimi, sözdizimi sorunlarıyla sıkça karşılaşılıyor. Okuyucuya saygılı olmak lazım. Çevirmenin Türkçesi metnin okunmasını güçleştiriyor. Nedense, Almancadan yapılan çevirilerde bu sorunla sık karşılaşılıyor. Bir de yazarın kitabını ve dolayısıyla kendisini övdüğü kısa bir önsöz kısmı var. Eğer çeviri yanlış değilse, bir yazardan hiç beklenmeyecek bir tavır. Şık değil.
05.02.2023

Seneca hakkında kitabın başında verilen bilgiler yetersiz ve kısmen de yanlış. Mesela, yaşamıyla ilgili en önemli bilgilerden biri onun Neron'un hocası olduğudur. Kitabın başındaki kısa biyografide değinilmiyor. Sokrates gibi baldıran zehiri içerek intihar ettiği yazılmış. Bu bilgi yanlıştır. Üstelik bu ifade de kusurludur. "Sokrates gibi ölüm cezasına çarptırıldığı için baldıran zehiri içmek zorunda bırakılmıştır" denseydi, ifade kusursuz olurdu. Kaldı ki Seneca, öğrencisi Neron'a karşı girişilmiş bir komplonun sorumluları arasında görülerek, Neron tarafından intihar etmesi istenmiş, damarlarını keserek bu isteği yerine getirmişti.
28.01.2023

Öncelikle, yazarın bir çevirmen değil, yazar olduğunun farkında olmasını beklerdim. Türkçesini düzeltmesi, ya da daha doğrusu geliştirmesi kariyeri bakımından yararlı olacaktır. Deleuze'le ilgili kitabın başlığında da yer alan "metafizikçi" saptamasına katılıyorum. Zaten kitabı da o başlığı gördüğümde satın almaya karar vermiştim. Yoksa yazarı tanımıyorum. Bundan aşağı yukarı 30 yıl önce ilk Deleuze okumalarımda bunu fark etmiştim. O zaman onunla Heidegger arasında bir ilişki kurmuştum. Sadece yazarın Deleuze'ün "büyük" filozof olduğu iddiasına katılmıyorum. Bu tür sıfatlarla yapılan entelektüel değerlendirmeleri hoş karşılamıyorum. Bununla birlikte, genel olarak yazarın Deleuze'ü doğru kavramış olduğunu düşünüyorum.