E-Dergi

sanırım zweig'in telif ücreti yok veya çok düşük bir meblağ ki, basmayan kalmadı. lakin bu kadar çok yayınevi zweig'in eserlerini yayımlayınca kaçınılmaz olarak ortaya bir nitelik sorunu çıkıyor. işte kıvanç koçak da ol sebepten satranç'ın çevirisini bir kere daha yaptı ve bizlere de almak düştü. evvelemirde bu özenli çeviriyi okuyacağım ve iletişim yayınlarından zweig'in bütün eserlerini yayımlamasını rica edeceğim.

okuduğum romanlar arasında en iyilerini sıraladığım bir liste hazırlasam ve bu listenin ilk 10'unu sıkı bir elemeden tabi tutarak düzenlesem, hiç çekinmeden ilk masumlar'ı ilk 10'a yazarım.

"Ayak" isimli öyküsünde devlet kurumlarının hali pür melali mükemmelen anlatsa da Gogol'un "Burun" isimli öyküsünden biraz fazla ilham almış gibi göründü bana. "Sahib-i Seyf ü Kalem" isimli öykü ise hem dil bakımından hem de kurgu bakımından fevkalade.

öyküleriyle yeni görünen isimlerden burak uzun'un iyi bir öykücü olacağını düşünüyorum.

her ne kadar yazarın nobel ödülünü almasını, tamamen antikomünist bir söylemin bayraktarlığını yapmasına bağlasam da, bu, kitabın niteliksiz olduğunu göstermez. lakin işin içinde iş var, neden tolstoy değil dostoyevski değil; soljenitsin ve pasternak nobel ödülünü aldı. çünkü kültürel bir dayatma ve zihinsel bir baskı kurmak ancak entelektüel dünyaya hükmetmeye bağlı. ve bunu da nobelist romancıları karşıt cepheyi eleştirel bir dille anlatan yazarlar içinden seçerek yapıyorlar. yani komunizim baskısını vurgularken dahi kendileri de bir baskı oluşturuyorlar. naipaul'un müslümanlar hakkında söylediklerini unutmayanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır.