E-Dergi

Corbin, muazzam bir araştırmacı, muazzam bir tradisyonalist. Bir Batılı olmasına rağmen, asla klâsik müsteşrik tavrını takınmıyor ve hâlidî hikmete öylesine güveniyor ki, onu anlatmakta da bu güveni ölçüsünde başarılı oluyor. Özellikle kitaba ismini veren makâlenin ne denli güzel olduğu, İmam denilen insan-ı kâmilin irfânî boyutta neyi temsil ettiğini anlattığı ve bunu Hutbetu'l Beyân'dan yola çıkarak yaptığı "Tanrı'nın Yüzü İnsanın Yüzü" makalesi çok mükemmel. Okunmalı.

Hüseyin Nasr'ın önsözüyle merhûm Allâme'nin güzel bir kitabı. Fakat girizgâh seviyesinde olduğu unutmamalı. "Tüm boyutlarıyla" kısmı, Şia mezhebi hakkında temel bilgi edindirmeye yönelik. Yoksa, bu kadar kısa hacimli bir kitapta bir mezhebi "tüm boyutlarıyla" anlatmak zaten mümkün değil, aklınızda bulunsun.

Baskısı da, içerdiği rivâyetler de oldukça güzel. Ehl-i Beyt İmamlarının (a.s) dilinden yegâne yaratıcı olan Allah'ı birlemenin ne demek olduğunu çok daha iyi idrâk edebiliyorsunuz. Şüphesiz tevhîd herkesin üstüne konuşabileceği bir alan fakat bu kitapta mübârek hadisleri nakledilen kimseler öyle kimseler ki, onlar olmasa tevhîd inancı ayakta duramazdı. Hepsine selâm olsun.

Makâlât'ın ilk iki cildi daha çok teorik konular üzerineydi. Üçüncü ve son cilt olan bu kitap ise artık ameller üzerine yoğunlaşıyor. Neyi niçin yapacağını, ne amaçla yapacağını öğrenmiş olan sâlikin, artık mücahâde etmeye başlaması icap ediyor zira. Bu ciltte de çeşitli riyâzet ve mücahâde yolları, yöntemleri, tavsiyeleri yer alıyor. Çok güzel ve faydalı bir serîydi.

Makâlât'ın ikinci cildi daha çok sülûka başladıktan sonraki aşamalardan bahsediyor. Yakaza ve tevbe gibi... Bu ciltte bâhusus birtakım kötü huyların ve onlara tevbe etmenin nasıl olduğu üzerine durulmuş ki çok mühim bir konu.