Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Atilla... Tarafından Yapılan Yorumlar

13.05.2010

kitap da üstad türk aydının başını avrupaya çevirdikten sonra çizdiği rotayı ve bu yolun zillet mesabesinde ki ilerleyişini şahane tespitleriyle ortaya çıkarmış.ve yaklaşık 2 asırdır düşünce dünyamızı kendi ruhumuzdan koparan yabancı menşeli mefhumların doğduğu şartları anlatmış.kavramların zamana göre nasıl farklı anlamlar ifade ettiğini ve bu kaypak kavramların nasıl türk aydının düşüncesini gayri milli amaçlara köle ettiğini üstadın şahane üslubu ile okumanızı şiddetle tavsiye ederim...
04.05.2010

bitirdiğim her cümleden sonra bu nasıl bir feraset,idrak,tefekkür ve ifade tarzı Allahım diye düşündüm.bir kitap boyu anlatılacak konuyu bir cümleyle ifade etmenin bu kadar güzel şekli üstada hayran ediyor insanı.gözleri kör eden mefhum,ideoloji kölesi olmak değilde hakiki hakikat aşığı olmak demek ki böyleymiş.üstadın kendi ifadesiyle'her asırda bir kaç kişi düşünür,gerisi düşünülenleri düşünür.'sözü sanırım cemil mericin yaşadığı asra en iyi hizmetini ifade ediyor.kesinlikle düşünen bir kaç kişiden biridir üstad.şiddetle okumanızı tavsiye ederim...
13.04.2010

romanın merkezinde bir mekan olmaktan öte manasıyla kıymet gören marmara kahvesi var.hem öyle müdavimleri olan bir kahve ki bu yer kahve diye ifade edilen mekanlardan farklı bir karaktere bürünmüş.fikirlerin doğduğu, yetiştiği,piştiği ve bu aştan nasiplenen öğrencilerin okullarından daha fazla vakit geçirdikleri bir yer.2 hafta mekanda yapılan muhabbetlerden nasiplenen lise seviyesindeki bir talebenin profesörle tartışabilecek düzeye geldiği bir irfan ocağı.kahveyi ziyaret edenlerin isimlerini tek tek saymaya lüzum yok.çünkü kitabın isminden de anlaşıldığı gibi dahi ve deli kucaklaşmasının gerçekleştiği bir mahfil.belki de roman bir gerçeği işaret etmiş bize.böyle anlam derinliği olan mekanları muhafaza edemediğimiz için kültüre bigane olan bir nesil türedi.olsada böyle bir kahve kapısında köle olsak.kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.çok güzel bir roman...
07.04.2010

tarih genelde belli kalıplarla anlatılır.yendik,yenildik,anlaştık,uzlaştık,tahtan indi,tahta çıktı v.s.tarihi hep belli başlıklar çerçevesinde tasavvur ederiz.fakat bu yöntem tarihi olayları, dönemleri ruhundan soyutlar,tarihi ruhsuz yapar.olayların arasını altını kenarını doldurmak gerek.böle yapılırsa daha sağlam tarih biligisi olur diye düşünüyorum.iskender hoca osmanlının önemsediği büyüklük,asalet gibi vasıfların yanına zarafet,incelik gibi davranışların da ilave edildiği ve zevkin,sefanın,eğlencenin osmanlı saraylarında tavan yaptığı zaman dilimi olan lale devrinin hikayesini anlatmış.bir cinayetin izini sürerken esasen osmanlının halini müşahade ediyorsunuz.bu bakımdan dönemin siyasi çalkantılarını kültürel vaziyetini ve sosyal problemlerini iyi derecede öğrenebilmek için süper bir kitap.çok akıcı bir dil ve mükemmel bir kurgu.kesinlikle okuyun...
31.03.2010

Türk milletini diğer milletlerden ayıran en belirgin hususiyet kuşkusuz bağımsızlığına verdiği önemdir.Türkün aç ama hür yaşaması, tok fakat esir düşmesinden daha mühimdir.evet bu necip millet bunu tarih de ispatlamıştır.roman sovyet esaretinde inleyen Azerbaycanlı bir ailenin hür kardeşlerinin yaşadığı Türkiye'ye göçebilmek için verdiği mücadeleyi ve bu uğurda kaybettiklerini anlatıyor.elime aldım ve bitirene kadar bırakamadım.ne zaman bitecek bu kasvet diye gerildim,bozardım,sinirlendim.ben ki okurken böle oldum bu zulmü yaşayan soydaşlarımız ne çekti diye de derin bir düşünceye daldım.ülkemizin böle esaret hayatı yaşamadığına bir kez daha şükür ettim.gerçekten ders alınması gereken bir mevzuyu işlemiş yazar.kürsülerde atılan nutukların,kağıtlarda yazan yaldızlı vaatlerin sinsi niyetleri kamufle eden bir malzeme olduğunu anlamak gerek.hürriyetin,istiklalin ne manaya geldiğini iyi bilmek için esaretin ne olduğunu bilmek gerek.kitabı kesinlikle okuyun...