E-Dergi

Allah'ın isimlerinin zahiri ve batinî yorumlarını İmam Gazalî Hazretlerinden okumak bir başka güzel oluyor.
Alışık olmayanlar için dili biraz yorucu olabilir ama düşünerek yavaş yavaş okunduğunda anlaşılabilir olduğunu düşünüyorum.

“Düşünceler” serisinin birinci cildi olan Kavramlar kısmında, Karakoç İslam medeniyeti, insan, toplum, diriliş, uygarlık, ahlak gibi temel fikirlere değiniyor.
Yazarımızın kitapta incelediği konular; Medeniyet Kavramı, Efsane ve Hakikat, Halk ve Demokrasi, Öğretim, Turizm, Üniversiteler ve Sorumluluk, İnsan ve Maymun başlıklardan oluşmakta ve bu konuları çok detaylandırmadan giriş düzeyinde inceliyor.

Ahmed b. Hanbel'in(r.a) en önemli talebelerinden biri olan Ebu Bekir el-Hallal tarafından kaleme alınan eser, erken dönem Hanbelî geleneğinin en önemli kaynaklarından biridir. Özellikle Ehl-i Sünnet inancının ilk şekillenme döneminde, iman, kader, Kur’an’ın mahlûk olup olmaması, bid‘at ehline karşı tavır gibi konularda Ahmed b. Hanbel’in görüşlerini ve talebelerinin aktardıklarını toplamaktadır.
Kitap, “Sünnet ehlinin itikad esaslarını” koruma amacıyla kaleme alınmış olup, Mihne döneminde (Kur’an mahlûk mudur tartışmaları sırasında) yaşanan itikadî baskılara karşı Ehl-i Sünnet’in duruşunu da yansıtır.

Eser; Türk mitolojisinden ilham alınarak destan geleneğiyle ve modern anlatım tarzıyla oluşturulmuş fantastik bir eser. Türk mitolojisinde iyiliği ve yiğitliği sembolize eden Tuğrul kuşuyla, kötülüğü sembol eden ejderha'nın mücadelesinde; Türk töresi, Türk gelenekleri ve sert bozkır ikliminde iyilikle kötülüğün mücadelesi anlatılıyor.

Türk inkılabına Bakışlar isimli eser; Meşrutiyetin ilanı sonrası oluşan o muazzam fikri serbestlik ortamında üç büyük fikri görüşün Avrupa medeniyetine bakışını karşılaştırmalı olarak anlatıyor.
1.dünya savaşı sonrasında bu üç büyük fikri düşünceden İslamcılık fikrinin;Mısır'ı almak için savaşa giren devletimizin tüm Arap yarımadasını kaybetmesiyle şehit olduğunu, Türkçülük fikrinin "Turancılık" hayalinin Sarıkamışta donduğunu, Garpçılık fikrinin hayalinde ki medeniyetin ise Türk ülkesi üzerine demir zırhlarla ve kirli çizmeleriyle geldiğini söyleyen Peyami Safa yeni Türk inkılabının Türkçülük ve Garpçılık üzerinde ki yaralı kısımları temizleyerek yeni sistemi bu iki dünya görüşü üzerine kurduğunu iddia eder.
Avrupa medeniyetinin de üç temel üzerine inşa edildiğini iddia eder.
1.Roma Cemiyet Disiplini
2.Hristiyan ahlakı
3.Yunan zekası.