E-Dergi

Çocukluğun güzel hatıralarından uzaklaşıp geleceğin bilinmezliklerini hayallerimizde yaşattığımız dönem gençlik dönemimizdir. Bu dönem her insan için en çok hata yapılan dönemdir. Öyle ki toplumlar da bu dönemdeki hatalara müsamahalı yaklaşırlar. Tolstoy, Rusya sınırları içerisinde zengin bir gencin gençlik dönemini yansıtmıştır kitaba. Bizim kültürümüze yabancı olduğundan olsa gerek kahramanın yaşadıklarından tiksindim. Ama şu kanaate vardım ki toplumda geçerli olan görgü kuralları insanları disipline edip geliştirdiği kadar rencide edip kötü özellikler de yükleyebiliyor. Dogmatik bilgilerle değil de sadece akıl ve tecrübe yoluyla kültürünü oluşturan toplumlarda yaşanılan dönemler arasındaki farklılaşmalar bir gelişim değil de basit bir değişimin ötesine gidemeyen alışkanlıklar olarak karşımıza çıkıyor. İki farklı dönemin iki farklı sanatçısının eserlerini gören gözlerle incelediğimizde bunun bir gerçek olduğunu kabul etmemiz hiç de zor olmaz.

Çocukluk dönemi, daha sonraki dönemlerde yaşanan hiçbir zevk ve neşenin ulaşamayacağı hatıraları insanın zihninde tutan bir dönemdir. Her insan için bu geçerlidir. Tolstoy'un bu kitapta yaptığı ise bu unutulmaz dönemi en güzel üslubuyla okuyucuya sunmak ve her bir okuyucuyu geçmişine götürüp o anları yeniden yaşatmaktır. İşte bu bir sanattır ve teşekkürü hak ediyor.

Bu kitap tüm düşünürlerin hayatın temel şeyleri hakkındaki düşüncelerinin bir süzgecidir. Tabi bunların içinde Tolstoy da var. Okuyup düşünmek için çok güzel bir uğraş. Takvim yaprağı okur gibi okunabilir. Bir seferde okuyup bitirmek değil de başucunda tutup ara sıra bakmak için ideal bir kitap... Yalnız dil bilgisi hataları için Kaknüs Yayınevini uyarmak lazım... Eserlerin niteliklerine zarar verecek kadar çok dil bilgisi hataları var... Kaknüs yayınlarının ikinci kitabını okudum. İkisinde de büyük bir özensizlik var imla ve noktalama hakkında.. Yoksa bu işi ciddiye almıyorlar mı?

Güncel edebi zenginliğimizin farkında olmak güzel bir uğraş. "Kitap-lık" da bu uğraşı gaye edinmiş ciddi karekterde bir dergi. Sayfalar arasında dolaştığımızda günümüz edebiyatının zenginliğini(!), doyuruculuğunu(!) görüp mutlu olmamak(!) elde değil...

Kitabın başındaki ve sonundaki öyküler çok güzel. Allouma adlı öykü bir geziden hareketle yazılmış ve tasvirler çok sürükleyici. Ölü adlı öykü ise çok gerçekçi ve özgün bir kurgu ile yazılmış. Emeği geçenlere teşekkür ederim.