E-Dergi

Yazarın Semerkand romanından başlayarak bugüne kadar birçok romanını ve denemesini okudum. Oldukça birikimli ve üretken bir yazar. Bu çalışmasında da dört önde gelen ülkenin tarihten günümüze gelişim ve değişiminin arka planını irdelelemiş. Düştüğü notlar ve kaynakça fevkalade. Japonya, Rusya, ABD ve Çin. Yazar önümüzdeki karşılaşma ve kapışmanın, Batı ile Doğu ekseninde ABD ve Çin arasında olacağını ama olmasa iyi olacağını, bu labirentten çıkılabileceğini söylüyor ama ben ona katılmıyorum. ABD'nin özellikle iti itrail eliyle 1945'den beri Ortadoğu'da neler yaptığı ve Çin'in de Doğu Türkistan'da ne yaptığı ortada iken bu iki zalimin Allah'ın son Resulü'nün zamanındaki Perslere ve Rumlara denk düştüğünü düşünüyorum. Fakat ortada bir ve birleşmiş bir İslam Devleti gözükmüyor, her ne kadar Filistin Gazze'den Yemen'e kadar direniş ve diriliş mücadelesi olsa da, fakat belli mi olur belki İslam bütün heyecanı ve heybeti ile hayata ve dünyaya dönüverir.

Yıllar önce yazarın "Mondros'tan Cumhuriyet'e Milli Mücadele'nin Öteki Tarihi" kitabını okumuş ve çok beğenmiştim. Yazarın üç kitaptan oluşan bu serisinin ilk kitabını okudum. Geniş bir bibliyografyası olan, titiz, bilimsel ve emek mahsulü kitabından çok istifade ettim. Devletin resmi tarih görüşü ana okulundan başlayarak üniversiteye kadar beyinlere zerk ediliyor ve adeta tek gerçek olarak gösteriliyor hâlâ. O nedenle resmi tarihçileri hiç ama hiç okumaya bile gerek yok, siz siz olun farklı bakış açılarına sahip tarihçileri okuyun, ben öyle yapıyorum. İyisi mi siz en azından lise bitiminden itibaren yani devletin ideolojik eğitim kıskacından, cenderesinden kurtulduğunuz andan itibaren özellikle yakın tarihle ilgili bu tür nitelikli çalışmaları okuyun derim, şayet gerçek diye bir kaygınız ve amacınız var ise. Kurt kapma ihtimali, tehlikesi olsa da sürüden ayrılmak iyidir, sizi özgür düşünceli ve bağımsız kılar.

Gezi Yazıları kategorisinde okuduğum 8. kitap oldu. 15 rotanın gezi yazılarını zengin entelektüel birikimiyle esprili, düşün-dürtücü, akıcı ve sürükleyici bir üslupta ele alan yazarla sanki o bir rehber de sizinle sohbet ederek o gezilere çıkmışsınız hissine kapılıyorsunuz. Mekke'ye Giden Yol'dan sonra okuduğum en iyi seyyah anlatısı diyebilirim. Kitabın birkaç küçük kusuru da yok değil. Meşhur seyyahları sayarken Evliya Çelebi'yi zikretmemesi, Kolomb'u dünyayı keşfetmeye çıkan biri olarak zikrederken aslında onun kaşif olmaktan öte derdinin hazineler ve sömürgeler olduğunu zikretmemesi ve bir de akciğer cerrahı olmam hasebiyle kitap boyunca sigaraya övgü ve öykünmesinin negativitesi. Bu kadar kusur bir hukukçu yazarda da bulunabilir dersek, yurtdışı gezi imkanı bulanlar ve bulamayanlar için piyasaya yeni çıkan bu kitabı bir an önce alıp okumanızı ve bir kitap fiyatına rehberiniz Everdi ile oturduğunuz yerde hiç bir zahmete katlanmadan "devr-i alem" yapma fırsatını kaçırmayın derim.

Tıp ve Felsefe ilişkisi üzerine yazılan makale ve kitapları okumaya devam ediyorum. Biliyorsunuz bu konu ile ilgili kitabımda bir denemeye (Tıp Felesefesine Dair Notlar) yer vermiştim. Üç gün içinde okuyup bitirdiğim bu kitabı da Van Tıp'lı yıllardan tanıdığım ve uzun yıllar Medipol Üniversitesi Rektörlüğü de yapmış olan değerli meslektaşım Prof. Dr. Sabahattin Aydın talebim üzerine sağ olsun hediye etti. Kitabı Tıp ve Felsefe uzmanlık dalı dışından mühendis bir akademisyen isim yazmış. Kitaptan anladığım kadarı ile her iki bilim alanı ile de ilgili, birikimli ve kayda değer tespitleri var. Son üç bölüm hariç dikkatlice okudum ve faydalandım. Konuya meraklı olanlara tavsiye edebilirim.

Kitabı karı koca öğretmen bir akrabamızın evinde kütüphanelerinde iki adet görünce birini rica edip aldım. Bugün trenle Ankara'dan dönüşte elime aldım ve okuyup bitiriverdim. İlköğretim okulları için tavsiye edilen 100 temel eserden biri olan kitap yetişkin biri olmana rağmen oldukça hoşuma gitti. Hababam Sınıfı'nın meşhur yazarının bu kitabını biz büyük çocukların da okuyabileceğini belirtmek istiyorum. Kuvayi milliyeci Halime Kaptan'ın hikayesi okunmaya değer.