E-Dergi

Ege sahilinde bir balıkçı köyünde kendi halinde yaşayıp giden ve balık avcılığı ile geçimini sağlayan Mustafa ve eşinin hikayesini okurken güncel o kadar çok sosyal hadiseyi de okumuş oluyorsunuz ki. Livaneli ustalıkla hepsini bir roman örgüsünde çok güzel anlatıp bunu başarmış. Romanı yine bir solukta elime alır almaz bitirdim. Ege'de küçük bir kurtuluş umuduna sarılıp denizde kayıp giden mültecileri, kâr hırsıyla kıyılarımızı kirleten balık çiftliklerini, turizm ve rant hırsıyla yağmalanıp tahrip edilen tabiatı ve daha nice şeyi insan psikolojilerini de dikkate alarak farklı insan bakış açılarından anlatmaya çalışmış. Livaneli bu romanında da bence zirveyi zorlamış. Livaneli romanı okumak bir zevk ve ayrıcalıktır. Tereddüt etmeden alıp okuyabilirsiniz, okuyunca ne demek istediğimi anlarsınız. Livaneli bizi bize anlatmış, bize ayna tutmuş. Balıkçı ve oğlu beni hüzünlendirdi, içimi acıttı ve düşüncelere gark etti.

Kitap 160 sayfa ama her satırı, tespiti bir o kadar değerli ve güzel. Bugüne kadar bu kitabı niye okumadım, üzüldüm ve hayıflandım doğrusu. Birinci Dünya Harbi'nde Osmanlı İmparatorluğu dağılırken İttihatçıların üç kudretli paşasından biri olan Cemal Paşa'nın özel kalem subayı olan yazar, Suriye, Filistin ve Lübnan cephesinde ve başka cephelerde yaşadıklarını, gördüklerini, duyduklarını, gözlemlediklerini, anılarını bir roman havasında anlatıyor, ayrıca bazı er ve subay mektuplarından da alıntılar eklemiş. Bana göre Türk Klasikleri arasında yer alan ve yakın tarihe merak duyanlar için ilk okunması gereken eserler içinde olması gereken bir kitap. Ben çok beğendim, on numara beş yıldız bir kitap, vakit geçirmeden mutlaka alın okuyun derim. Okumayan çok şeyi kaçırmış olur.

Birçok romanını okuduğum Zülfü Livaneli'nin bir kitabını da okudum. Sabah başladım, öğle olmadan bitti. Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisini yıllar önce seyretmiştim. Yazar onu ilk meşhur eden bu kitabını ta 1996'da yazmış, okumak 27 yıl sonra kısmet oldu. Habeşli köle hadım Süleyman'ın gözünden isim zikretmese de Kösem Sultan'ın ve Padişah oğullarından İbrahim'in son demlerini, tarih kurgu şeklinde ve iktidar ve insan ilişkilerinin psikolojik boyutunu çok iyi irdeleyerek kaleme almış. Övgücü ya da sövgücü tarih anlayışından uzak tarihçi Naima ve seyyah Evliya Çelebi'nin eserlerinden de istifade ile ortaya okunası çok güzel bir roman çıkmış. Bu eserinden sonra artık şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Roman Livaneli'ye aitse at sepete, otur okumanın keyfini sür, yazarla birlikte farklı konu, tarih ve coğrafyalara seyahat et, bakışını genişlet, anlayışını ve ufkunu arttır

Yazarın yaklaşık 1 yıl önce yazdığı kitapta yaklaştığını belirttiği kasırga geldi ve ülkemiz üzerinde olanca şiddetiyle esmeye devam ediyor. Kanaatimce sonu baştan belli (bugüne kadar olduğu gibi) bir seçimin!? figüranı olmaktan kurtulamadık. Bundan sonra bu ülkede yerel ya da genel seçimler yapılsa ne olur, yapılmasa ne farkeder, artık emin değilim. Zira oyunu, iktidarı muhalefetiyle oyuncuları, kuralları yani herşeyi ulusal ve uluslararası oyun kurucular, güç odakları, gerçek iktidar sahipleri belirliyor. Halk olarak bize de bu oyuna katılıp katılmamak ya da seyretmek düşüyor. Kitaba tam not verdim, 12 baskı yapmış ve 24 bin satmış. Keşke yüzlerce baskı yapıp her kesimden milyonlar okusa. Mutlaka ama mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Zira bu oyunun bitmesi ve hakkımızda senaryo yazanların kaybetmesi için okuyup bilinçlenmemiz gerekiyor. Yoksa...

Hocanın ilmine, basiret ve ferasetine hayran kaldım. Eleştiri sadedinde fazla birşey bulamadım, fikirlerinden çok istifade ettim. Öteden beri diyanete mesafeli ve soğuk bakan biri olarak uzun yıllar diyanet reisliği yapan birinin bu kadar birikimli, dolu ve kaliteli olabileceği aklıma gelmezdi. Diyanet'te iken ve sonrasında "karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar" kuralı mı işliyor acaba diye düşünmeden edemedim. Diyanet'te iken "sahibinin-devletin, iktidarın- sesi" iken sonrasında sivil ve özgür olunca iyi bir araştırmacı, akademisyen mi olunuyor acaba dedim kendi kendime. Netice olarak hocanın kitabını dikkatle ve zevkle okudum, çok faydalandım. Okumanızı hararetle tavsiye ederim. Zira İslam'ı doğru anlamak, anlatmak ve elbette mü'min isek yaşamak durumundayız. Dünya ve ahiret saadetimiz ve kurtuluşumuz buna bağlıdır.