E-Dergi

Kitabı bu yılki TÜYAP İstanbul Kitap fuarında Babıali Kültür Yayıncılığı'nda çalışan Ayhan kardeşim 'fuar hediyesi olarak abime ne vereyim' deyince 'bir romanınız varsa alırım' dediğimde vermişti. Okumak şimdi kısmet oldu. İki gün içinde okuyup bitirdim. Yazarı genç bir hanım ve ilk romanı imiş. Henüz yazım hayatında yeni ama kurgusu, akıcılığı gayet güzel romanın. Belki tasvirler, süslemeler, derinlik zaman içinde yerine oturur. Biraz arabeskvari, acıların çocuğu havası hakim romanın konusunda. Ilk romanını yazan biri için fena değil, okunabilir, tavsiye edilebilir. Yazarın yolu açık olsun diyor, daha keyfiyetli romanlar yazacağına inanıyorum. Ha bu arada romanın ikinci baskısını yaptığını da ilave edeyim.

Bu yılki TÜYAP kitap fuarından okumak için aldığım iki kitaptan diğerini de hemen sıcağı sıcağına okudum. Tarihi romanları ile meşhur olan ve romanlarının birçoğunu da okuduğum yazarın bu son kitabını da okumadan geçmek istemedim. Fakat önceki kitaplarındaki lezzeti ve kaliteyi bu kitabında bulamadım. Bu kitabı yarı distopik, gelecek kurgusu tarzında olmuş. Fakat nedense bana hitap etmedi ve fazla bir şey vermedi. Demek ki her yazarın ve sanatçının en iyi eserlerini verdiği bir dönemi, bir zirvesi var, sonrasında o zirveden aşağı iniş başlıyor. Bu kural yazar için de geçerli sanırım. Kitabı okuyup okumamak size kalmış, zira benim kanaatlerim sadece beni bağlar.

Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde 7 yıldır mahpus olan Selahattin Demirtaş'ın ilk öykü kitabı Seher'i 2017 İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı'nda alıp okumuştum. Bu yazarın bu yıl çıkan 5. Kitabı. Bu kitabını da geçenlerde uğradığım aynı fuarda aldım. İlk kitabına 8 not vermişken bu kitabına 9 verdim. Geçen yıllar yazarlığını iyice ilerletmiş demek ki. Öykülerin hepsi (9 öykü) birbirinden ilginç ve sıradışı olmakla beraber 'Çöplük' düşün-dürtürken, 'DAD' şaşırttı, 'Düriye'nin Güğümleri' gülümsetirken 'Uçurum' öyküsünde gözyaşlarıma hakim olamadım. Diğer üç kitabını da alıp okumayı düşünüyorum. Öyküleriyle dikkatimi çeken yazarı selamlıyorum. Fikirler özgürdür, hapis, hücre, sınır ve yasak tanımaz.

Kitabı bir internet kitap satış sitesinin en çok satanlar kısmında görüp edindim. Çinli bir yazar, Mao'nun Kültür Devrimi öncesi ve sonrasında köydeki sıradan bir ailenin hayatından kalkarak birçok şey anlatmış. Ve tabii anında yasaklanmış. Hüzünlü ve dramatik bir öykü ama sahici, samimi ve duygusal. Kitap sizi sarıp sarmalıyor ve bir başka dünyada yolculuğa çıkarıyor. Ben çok beğendim ve tavsiye ediyorum. Çinli bir yazar, Çin kültürü, Çin tarihi ve Çinli insanların hayatlarından kesitler, daha ne olsun. Her kitap bir dünyadır.

Valla doğrusunu söylemek gerekirse kitap o kadar sıkıcı idi ki iki ayda anca bitirebildim. Araya başka şeyler de girdi ama kitap ne ilgi çekici ne akıcı sadece sıkıcı idi. Konu önemli diye internette rastladım, aldım okudum ama inanın çoğu kısmını bir an önce bitsin diye hızlıca ve göz ucuyla okudum!?. Zaten Avrupa'nın dünyanın geri kalanını soyup soğana çevirdiği gibi "galipler mağlupların tarihini yazar" misali sömürdükleri ülkelerin tarihlerini de çalıp kendilerini üstün ve efendi gösterecek şekilde yeniden yazdıklarını biliyordum. Yalnızca AB değil bu ülkede de yakın tarihte egemen gücün tarihi en baştan yeniden yazdığını, herşeyi bir kişiye indirgediğini bu yaşıma kadar eğitim hayatım boyunca fazlası ile gördüm, farklı kaynaklardan tarih okuması yapınca daha iyi fark ettim. Kitabı tavsiye etmiyorum.