E-Dergi

boğazımda düğümlerle, resmen içimin sarsıldığını hissederek okumuştum. yeşil peri gecesinden sonra okuduğum ikinci kitabıydı ayfer tunç'un ama beni daha fazla etkilemişti. yazar kısa öyküleri derinleştirmekte çok başarılı. etkisinden uzun süre kurtulamıyorsunuz. bazı öykülerini iki defa okumuşumdur. öykü okumayı seviyorsanız ayfer tunçla tanışmalısınız.

aynı kitabın can yayınlarından çıkan baskısının adı bahçe partisi. içerik aynı ama kitabın adı farklı. yazarın başka kitabını alma niyetiyle bu kitabı sepetine ekleyenlere hatırlatmak isterim.

okurken zaman zaman daha önce okumadığıma hayıflandığım zaman zaman da iyi ki şimdi karşıma çıkmış dediğim bir kitap oldu. hayatın hızlı akışında durup etrafımıza bakmamız ve düşünmemiz, hissetmemiz gerektiğini hatırlatan bir kitap oldu benim için. bazı denemeler insanı duygulandırıyor gerçekten ama yazar bunu çok dengeli bir üslupla yapıyor o yüzden kendinizi boğulmuş da hissetmiyorsunuz. kısacası deneme seven ve yeni bir ses arayanlara tavsiye ediyorum.

çavdar tarlasında çocuklardan daha çok beğendim ben bu kitabı. karakterler, konuşmalar daha iyiydi sanki. tabi yine salinger'ın holden için yazdığı handikaplı durum bu karakterler için de vardı. bulundukları düzeni beğenmeme ama o düzenin dışına çıkmak için yaptıkları her şeyin de sonunda o düzenin bir parçası olması. velhasıl, uzun bir aradan sonra okuduğum ikinci salinger kitabı olarak farklı bir tat almış oldum, fena olmadı.

Bitirdiğim ilk saik faik kitabı ve bu kadar geç kaldığım için çok pişmanım. Lisede kendisi benim için sadece potansiyel soru kişisiydi ve bunun ne kadar acı bir şey olduğunu fark ediyorum şimdi. O yazarların ismini ezberlemek yerine kitaplarını okuma motivasyonuna neden sahip olamadık ki... Yine okudum elbet ama başka yazarları. Oysa o yazarları da besleyen bu kaynakları okumak için böyle geç kalmamalıydım.