Mahşer Hakkındaki Yorumlar

hayal kırıklıklarıyla dolu bir kitaptı.savaşta çektiği sıkıntılarla yıpranan bir insanın yeniden kurmaya çalıştığı ümit dolu hayallerine çekilen kocaman bir çizginin romanıydı.bunun dışında pek bir şey diyesim gelmiyor.okuyun ve yaşananları hissedin.

Bu kitap bizler kültürdeki bozunma ve yozlaşmanın yeni olmadığını net bir şekilde gösteriyor. akıcı bir dille yazılmış güzel bir kitap.

bütün Peyami Safa eserleri gibi bu da harika.çanakkale gibi büyük ve mahşeri bir savaştan gazi olarak dönüp,asıl mahşeri istanbulda bulan bir askerin hikayesi...herkes okumalı...tavsiye edilir...

savas, açlık, entrika, dolandırıcılık, ve aşk.Alın size peyami safanın verdiği isimle:MAHSER

Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul’daki durum ve bu şartlar altındaki insanların yaşamı anlatılıyor. Bu hayatta her türlü olayla karşılaşabiliriz. Ama asla pes edip içimize kapanmamalıyız. Sonuç almak için olayların üstüne gitmeliyiz. Ne kadar sıkıntı çekersek çekelim, yinede ölmeye değmez. Çünkü yaşam çok güzel. Ne kadar zor durumda kalsakta vatanımız her şeyden önce gelmelidir.

savaştan yeni gelmiş bir genç yedek subay. işi yok parası yok. ve bir gün bir iş için bir apartmanın kapısından içeri giriyor... muhteşem bir aşk romanı. zümre farklılıklarının insanlarda doğurdu büyük rahatsızlıklar.. ümitsizlik, ölme isteği bir insanın gelebileceği en dip nokta. muhteşem akıcı bir kiap. daha ziyade olaylar üzerine kurulu bir tarzı var. yazarın diğer bir çok kitabından bu yönü ile ayrılıyor. diğer romanlarında daha içsel mevzulara yer veren yazar bu kitapta daha olaya dayalı bir roman yazmış. ölümü anlatan bir bölümü beni çok etkilemişti.

İhsan adlı vapurla istanbul'a yaklaşırken ne hayalleri,ne temennileri vardı.Ama vapurdan iner inmez talihsizlik yakasına yapışıyor.Nihad Çanakkale'de savaşırken yaralanmıştır ve İstanbul'a gitmesi için izin verilmiştir.İstanbul'da sürprizler onu beklemektedir.kimsesiz kalmışır.Cefakâr arkadaşı faik'ten başka tanıdığı kimse kalmamıştır.Üstüne bir de işsizlik ve parasızlık eklenince hayattan bir beklentisi kalmamıştır.Son bir ümitle bir hana girerken hayatının seyrnin değişeceğini bilemezdi.Seniha Hanımla ve Beyoğlu apartmanlarında geçen hayatlla tanışma.Burada zamanın Türkiye'sinin gizli kalmış tarafları.Bunun sonrasında Çanakkale'de niçin savaştığını sorgularken hayatının aşkıyla tanışması.Muazzez.Yaşam sebebi.Kaçış,geçim sıkıntısı,firak,intihar girişimi ve vuslat.Mahşer,Peyami safa'nın ilk romanlarından olmasına rağmen konu ve üslup olarak bir bütünlük taşır.Bilindiği gibi Peyami Safa'nın eserlerinde Psikolojik olaylar yer alır.Ama bu eserde daha çok olaylar ön plana çıkmıştır.Belkide bu onun ilk romanlarından olması dolayısıyladır.

Kurtuluş Savaşı yıllarında İstanbul’daki durum ve bu şartlar altındaki insanların yaşamını çok etkileyici bir biçimde işlemiş yazar.
Yazar sade ve akıcı bir dil kullanmış. Savaş zamanı cephe gerisindeki olayların bir aşk hikayesi ile birlikte anlatılması yazıya ayrı bir canlılık veriyor.

Yazarın psikolojik olaylarla da ilgilenmesi, yazıyı daha da çekici bir hale getiriyor. Olay mutlu sonla bitmiş. Fakat onca olaylardan sonra mutlu sonla bitmesi beklenmedik birsonuç oluyor.

Herkese tavsiye ederim.

Savaşta yaralanıp terhisini alınca büyük bir umutla İstanbul'a dönen bir kahramanın İstanbul'da yaşadıklarını anlatan bir roman.Romanı okurken inanın ki iğrendim.Bazı insanlar vatan, millet sevgisiyle cephede savaşırken diğer bir grup ise hala maddiyat derdindeler.Ben yazarın yerinde olsaydım roman kahramanına o bütün kan emici sülükleri öldürtürdüm.

Çevremde bir çok arkadaşımı çok etkilediğini bildiğim bu eser bana diğer Safa kitağları kadar yeterli görünmedi. Savaş ertesi İstanbul'a dönen bir gazinin gerçek hayatla tanışmasıve hayal kırıklıkları...

Daha önce içime bu kitap kadar işlemiş bir başka kitap hatırlamıyorum. Belki roman kahramanını kendime çok yakın buldum,belki kitabı okuduğum günlerdeçok duygusaldım. Sebebini bilemiyorum ama bu romanı okurken sanki roman kahramanı yolda yürürken ben de yanında yürüyordum. O koşarken ben de koşuyordum. Bir filim gibi yaşadım bu romanı. Ama size bu duyguları yaşayacağınızı garanti edemem. Ama şunu söyleyebilirim Peyami Safayı boş zamanlarınızda okumayın. Çok yoğun olduğunuz,aklınızda binbir türlü konunun olduğu zamanlarda okuyun. Böylece roman mana bulur,Peyami Safanın emeği de boşa gitmemiş olur.

peyami safanın romanlarında bir şey çok ilgimi çekti. tasvirleri çok kullanıyor. ve öyle güzel kullanıyor ki, o an o olayın içinde buluyorsunuz kendinizi ve o hikayeyi hiç unutmuyorsunuz. özellikle kadın tasvirlerine bayılıyorum. yüzlerini canlandırabiliyorsunuz, hatta aşık oluyorsunuz peyami safanın kadınlarına

1.Dünya Savaşı yıllarında yaralanarak sakata ayrılan bir yedek subay olan Nihat'ın başından geçen olayları anlatır.Mahşer yazarın üslup ve psikolojik ruh tahlilleri,sosyal ve psikolojik çevrenin birbiriyle uyumu bakımından oldukça başarılıdır...

Kitabı ağlayarak okudum. Peyami Safa büyük bir aşkı büyük bir ustalıkla anlatmış (Yalnız sonunu pek beğenmedim. Zira Muazzez'in yaptığı gerçek bir aşık için yapılmaması gereken bir davranış. Nihad'ın yerinde olsaydım onu affetmezdim!). Alttaki arkadaşlara da hiç katılmıyorum. Çünkü kitabın erotizmle falan bir alakası yok. Nereden çıkarıyorlar anlamıyorum, aşkın anlatıldığı bir romanda o kadar da olacak tabi (İnsanlarımız cinselliği ne zaman doğal görecekler merak ediyorum.)

Çanakkale'de savaşırken devleti milleti uğruna gözünü kırpmadan canını veren insanların arasından gelen gazi olmuş bir gencin İstanbul'a dönüşüyle birlikte "Biz bu insanlar için mi savaştık?" dedirtcek kadar bozulmuş bir düzen ile karşılaşması çok akıcı bir dille yazılmış. Ülkedeki bozukluğu çok iyi gözler önüne seren bir kitap.